Esas No: 2021/6625
Karar No: 2022/2797
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6625 Esas 2022/2797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ile davalı TEDAŞ arasında imzalanan sözleşmenin haksız şekilde feshedilmesi ve yapılan ceza kesintilerinin iadesi talebiyle açılan davanın kısmen kabul edilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Fesihte ortak kusurlu olan davalının yaptığı ceza kesintisi tutarının tamamının davacıya iadesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak Borçlar Kanunu'nun 96. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu'nun 112. maddesi referans gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davalılar vekillerince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı .... vekili Avukat ..., davalı TEDAŞ vekili Avukat ... ile davacı Vekilleri Avukat ..., Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı TEDAŞ arasında 28.03.2006 tarihli 'Taahhütlü Tahakkuku ve Tahsilatları Artırma, Kaçağı Önleme İşleri Sözleşmesi' imzalandığını, davacı sözleşme ile üzerine düşen edimlerini yerine getirmekte iken işletme hakkını devralan davalı ... EDAŞ'ın sözleşmeyi 06.03.2007 tarihli yönetim kurulu kararı ile haksız şekilde feshettiğini, feshe bağlı yapılan teminat mektubu tahsilatı, blokeler, ceza ve kesintiler, Patnos ilçesi enerji bedeli tutarı, el konulan donanımlar bedeli ile sebep olunan kar mahrumiyetinin davalılardan tahsili gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 6.000,00 TL'nin avans faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, bilahare talebini toplam 3.507.929,05 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekilleri, feshin haklı nedenlere dayandığını, yapılan kesinti ve blokelerin sözleşme ve şartnamelere uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Kapatılan Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin 18.01.2018 tarih, 2017/1428 E. 2018/89 K. sayılı ilamıyla, fesihte ortak kusur tespit edildiğinden davacı yüklenicinin kar kaybı talebinde bulunamayacağı, Patnos ilçesi tüketim bedeline ilişkin talep dava dilekçesinde yer almadığından reddi gerektiği, 169.399,98 TL'lik ceza ve kesintiler bedeline ilişkin olarak ise yeniden oluşturulacak teknik bilirkişiden, sözleşme ve ekleri ile fesihte ortak kusurlu kabul edildikleri hususlar dikkate alınarak, iş sahibinin bu kesintileri yapmakta haklı olup olmadığının ve tutarının belirlendiği rapor tanzimi yoluna gidilmesi ayrıca ıslahla artırılan miktar bakımından faizin ıslah tarihinden işletilmeye başlanılmasının gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, 169.399,98 TL'lik ceza ve kesintiler bedelinden 2.206,40 TL personel cezası kesintisinin belgelendirilemediği, bakiye tutar yönünden ise ortak kusur dikkate alınarak yapılacak %50'lik indirim neticesi tespit edilen tutarın davalılardan tahsili gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile toplam 813.101,41 TL'nin 6.000,00 TL'sinin dava, bakiye tutarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin ceza kesintileri ve taleplerin zamanaşımına uğradığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları bakımında:
Dava, sözleşmenin haksız feshine dayalı tazminat ve yapılan ceza kesintilerinin iadesi istemine ilişkindir.
Cezai şart, asıl borca ilişkin olarak yapılan ek bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile borçlu, BK.'nun 96.maddesinde (TBK.'nun 112.maddesi) belirtildiği gibi, borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemiş olması halinde alacaklıya karşı teminat niteliğinde bir edimi yerine getireceği taahhüdünde bulunmaktadır. Ayrıca, cezai şart müspet zararı temsil etmektedir. Müspet (olumlu) zararın tazmininde; tazminat isteyen kişi hem sözleşmeden dönen taraf olmamalı ve hem de kusuru bulunmamalıdır. Aksi halde sadece, karşı tarafa kazandırdığı yararlı şeylerin iadesini, nedensiz zenginleşme kurallarına göre talep edebilir. Tazminat borcunun doğması için temel koşul "kusur" olduğundan, tazminat isteyen tarafın "kusursuz" olması gerekir. Bir tarafın "az kusurlu", diğer tarafın "çok kusurlu" olmasının bir önemi yoktur. Az kusurlu olan taraf da sözleşmenin bozulmasına kusuruyla sebebiyet vermiş sayılacağından tazminat isteyemez. Bu gibi durumlarda feshe taraflar "ortak kusuru" ile sebebiyet vermiş olacaklarından tazminat istenemez.
Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine hak edişlerden yapılan ceza kesintileri, cezai şart niteliğinde olup, müspet zarar kapsamında değerlendirilmeleri gerekir. Fesihte ortak kusurlu olduğu sabit hale gelen davalının yaptığı ceza kesintisi tutarının tamamının davacıya iadesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Diğer yandan, bozma sonrası mahkemece verilen karar neticesinde, taraflardan birinden bozulan ilk karar nedeniyle tahsil edilmiş olan harç tutarının fazla olduğunun anlaşılması halinde, bakiye miktarın iadesinin her zaman ilgili vergi dairesinden talep edilebilmesi mümkün olduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
3-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin ceza kesintileri ve taleplerin zamanaşımına uğradığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalı TEDAŞ ve Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş.'den alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.