11. Hukuk Dairesi 2018/3527 E. , 2019/5270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2015/341 E- 2017/284 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1618 E- 2018/491 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 2013/47956 sayı ile "atosis" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin 2011/78032, 2011/77974 sayılı "atos", "atos" ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itiraz üzerine başvuru kapsamından 38. ve 42. sınıfta yer alan bazı hizmetlerin çıkartıldığını, oysa müvekkilinin tescilin istediği markasının aynı zamanda unvanının da çekirdek kısmını oluşturduğunu, müvekkilin faaliyet alanının araç takip ve otomasyon sistemleri olduğunu, davalı firma hizmet alanlarının, müvekkilinden oldukça farklı olduğunu, müvekkili firmanın markasının davalı firmanın markası ile hiçbir benzerliği bulunmadığını, görsel farklılığın dışında her iki marka arasında, işitsel açıdan farklılık bulunduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2015-M-5414 sayılı kararının iptali ile marka başvurusunun 38, 42.sınıflarda tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili markaları ile başvurunun reddine karar verilen hizmetler yönünden iltibasda yol açacak dercede benzer olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvurunun "atosis" ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamından çıkartılan 38. ve 42. sınıftaki bazı hizmetlerin, itiraza dayanak "atos", "atos" ibareli markaların koruma kapsamlarında bulunduğu, atosis ibareli başvuru ile itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı "atos", "atos" ibaresinden oluştuğu, karıştırılma aşamasında esas alınacak en temel unsurun sözcük unsuru olduğu, marka bir bütün olarak değerlendirildiğinde dahi, markada yer alan kelime unsurunun ön planda bulunduğu ve bu anlamda gerek tek başına ve gerekse bir bütün olarak bahse konu marka başvurusunun esaslı unsurunu "atosis" ibaresinin oluşturduğu, davalı şirket itirazına mesnet teşkil eden markalara bakıldığında “atos” ibaresinin esaslı unsur konumunda olduğu, davaya konu marka başvurusunda fazladan bulunan “is” ibaresinin ve yine bahse konu başvuruda yer alan şekil unsurunun, davaya konu marka başvurusunu, itiraza mesnet markalardan farklılaştırmadığı, davaya konu markalar arasında, 556 Sayılı KHK"nın 8/l-b maddesi anlamında bir karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu itibarla YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkmesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.