Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4076 Esas 2019/5269 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4076
Karar No: 2019/5269
Karar Tarihi: 11.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4076 Esas 2019/5269 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4076 E.  ,  2019/5269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davadaAnkara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 04/06/2018 tarih ve 2018/167-2018/376 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında 20/01/2004 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin bu sözleşme gereğince krediler kullandığını, ancak 15/09/2005 tarihli 110.000,00 TL bedelli kredinin müvekkili tarafından kullanılmadığını, bu kredinin davalı bankanın müvekkili ile ilgilenen çalışanı tarafından kullanıldığının anlaşıldığını, davalı banka çalışanının müvekkili dahil olmak üzere 19 kişi hakkında sanki onlar kredi çekmiş gibi yetkisini kullanarak kredi çektiğini, bu hususun davalı banka çalışanının yargılandığı Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/279 esas 2010/119 karar sayılı dosyasında sabit olduğunu, davalı banka çalışanının 30/04/2010 tarihi itibariyle mahkumiyetine karar verildiğinden bu tarih itibariyle müvekkilinin zarara uğradığının ortaya çıktığını ileri sürerek müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan kredi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.250,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 109.097,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, davacının söz konusu kredi borcunu kendi isteği üzerine yapılandırarak 23/10/2007 tarihi itibariyle tüm borcunu kapattığını, ceza soruşturmasından önce de davacının söz konusu krediyi hataen ödediğine ilişkin herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı banka çalışanı tarafından yapılmış olan işlemden haberdar olduktan sonra zimmete geçirilen parayı davalı banka ile anlaşarak ödediği, uzun süre sessiz kalarak davalı bankadan talepte bulunmadığı, ayrıca olayın özelliği ve dürüstlük kuralı gözönüne alındığında davacının dava konusu işleme icazet verdiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.