13. Hukuk Dairesi 2016/4625 E. , 2018/11725 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı T Vip Özel Güv. Hizm. Ltd. Şti. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın, babası tarafından davalı şirketin harici otoparkına park edilerek anahtarını davalı ... görevlilerinden ..."e teslim edildiğini, ..."in görevini davalı ..."a teslim ettiğini ve anahtarın davacı tarafından alınacağını belirttiğini, buna rağmen bilgisi olmaksızın ..."ın dava konusu aracı alarak kaza yaptığını, olay sırasında davalı ..."in alkollü olduğunu, aracın hurda haline geldiğini, ..."ın olayda %100 kusurlu olduğunu, diğer davalı şirketin ise B.K. 55.maddesi ve devamı maddelerince adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğunu belirterek, 22.500,00 TL hasar, 885,00 TL çekici masrafı ve 250,00 TL trafik cezası olmak üzere toplam 23.635,00TL"nin olay tarihi olan 23/04/2009 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, diğer davalı ise aracın sorumluluk alanlarının dışına park edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hasar bedeli 20.000,00 TL ile trafik cezası 265,00 TL"nin olay tarihi olan 23/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, çekici ücreti 885,00-TL"nin ödeme tarihi olan 01/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 21.150,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı güvenlik şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada davacı, aracına gelen zarardan dolayı haksız eylemi gerçekleştiren ile birlikte şirketinde adam çalıştıran sıfatı ile kusursuz sorumlu olduğunu iddia ederek zararının tazmini istemiştir. Davalı ise şirketlerinin görevinin güvenlik hizmeti vermek olduğunu, aracın sorumluluk alanları dışındaki harici otoparka park edildiğini, kaldı ki çalışanların başkasına ait aracın anahtarını emaneten almak görevinin bulunmadığını, olayda anahtarı teslim alan çalışanlarının davacının babası ile olan şahsi ilşkilerine binaen anahtarı teslim aldıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, araç güvenlik şirketinin sorumluluk alanı dışındaki harici otoparka park edilmiş olsa bile, haksız eylemi meydana getirenin güvenlik şirketinin çalışanı olduğu, eylemin iş saatlerinde meydana geldiği, davalı şirketin çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni göstermesi gerektiğini, bu özeni gösterdiğini ispat edemediğinden zarar veren ile birlikte kusursuz sorumluluğu bulunduğunu kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Dava ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı eski Borçlar Kanunu"nun 55. maddesinde (yeni 66. md)"" Başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şukadar ki böyle bir zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz. İstihdam eden kimsenin, zamin olduğu şey ile zararı ika eden şahsa karşı rücu hakkı vardır."" düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda aracın bırakıldığı yer davalı güvenlik şirketinin sorumluluğunda olmayan harici otaparktır ve şirket çalışanlarının başkasına ait aracın anahtarını alarak onu muhafaza etme görevi yoktur. Bu nedenle araç güvenik şirketine güvenilerek değil davacının babası ile davalı ve dava dışı çalışan arasındaki şahsi ilişkiye binaen teslim edilmiştir.Bir başka deyişle şirketin sorumluluk alanı dışında şahsi ilişkiye binaen gerçekleşen eylemden dolayı sorumlu tutmak hakkaniyete uygun değildir. Bu durumda, güvenlik şirketi yönünden kusursuz sorumluluk ilkelerine gidilmesi mümkün değildir. O halde, mahkemece, aracın park edildiği yerin güvenlik şirketinin sorumluluk alanında olmadığı ve aracın güvenlik şirketinin çalışanlarına şahsi ilişkiye binaen verildiği gözetilerek davalı güvenlik şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, güvenlik şirketini de sorumlu tutar şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı güvenlik şirketi yararına BOZULMASINA, peşin alınan 361,20 TL harcın istek halinde davalı .... Hizm. Ltd. Şti."ne iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.