Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10047 Esas 2019/2316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10047
Karar No: 2019/2316
Karar Tarihi: 06.03.2019

Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10047 Esas 2019/2316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın vergi usul kanununa muhalefet suçlamasıyla yargılandığı kamu davasında, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia edilmiştir. Sanık, mükellef şirketin ortağı ve yetkilisi olmadığını, savunmalarında şirketle ilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Ancak, sanığın şirket fiili olarak idare edip etmediği ve suça konu faturaları kimin düzenlediğinin belirlenmesi gerektiği, suça konu faturalar üzerinde yer alan imza ve yazıların sanığa ve şirket yetkililerine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesine ilişkin uygulamada Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı bulunduğu ve bu nedenle yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 53. maddesi ve CMUK'nın 321. maddesi belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2016/10047 E.  ,  2019/2316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, mükellef ... Tar.Ür.İnş.Ltd.Şti bünyesinde 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın mükellef şirketin ortağı ve yetkilisi olmadığı ve savunmalarında şirketle ilgisinin olmadığını sahte fatura düzenlemediğini beyan ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, şirket ortağı ve yetkilisi olan ... ve ..."ın tanık olarak dinlenerek sanığın şirketi fiili olarak idare edip etmediği ve suça konu faturaların kim tarafından düzenlendiği sorulup, suça konu faturaları kullanan kişi/şirket yetkilileri de dinlenerek suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilmesi ile bu faturalar üzerinde yer alan imza ve yazıların sanığa ve şirket yetkililerine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.