19. Hukuk Dairesi 2016/4446 E. , 2017/2794 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile arasında 28.07.2005 tarihinde genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, diğer müvekkillerinin bu sözleşmeye kefil sıfatıyla imza attıklarını, tarafından alacağın daha sonra davalı şirkete temlik edildiğini, banka ile akdedilen kredi sözleşmesinin tek nüsha olarak düzenlendiğini, müvekkillerine sözleşme örneğinin verilmediğini, müvekkili şirketin kredi borcunu ödediğini, davalının kredi sözleşmesinde belirtilen ve yasaya aykırı olan faiz uygulamaları ile müvekkillerini borçlu duruma düşürdüğünü, sözleşmenin maddelerinin geçersiz ve emredici yasalara aykırı olduğunu belirterek kredi sözleşmelerinin iptali ile davalıya 100.514,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın ’tan temlik alındığını, davacılar hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, ispat külfetinin davacılara düştüğünü, akdedilen sözleşmenin geçersizliği yönündeki iddiaların mesnetsiz olduğunu, davacıların borçlarını ödemediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, süresinde itiraz edilmeyen dava konusu edilen kredi sözleşmesinin İ.İ.K."nın 68. maddesinde belirtilen belgelerden olduğu, davacı tarafın dava konusu edilen kredi sözleşmesini ve içeriğini kabul etmiş sayıldığı,davacıların yıllardır süren iş bu kredi sözleşmesine ilişkin takipten de uzun süredir haberdar olduğu, ancak takip kesinleştikten sonra iş bu menfi tespit davasını açtığı, iptalini istediği kredi sözleşmesine süresinde itiraz edilmemesi sonrası kredi sözleşmesinin içeriğini kabul etmiş sayılmakla birlikte bu durumun aksini gösteren delil ve belge de ibraz etmeyerek davasını ispatlayamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş olan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır. Alacağın ispatı ilamsız icra takiplerinde alacaklı bankaya ait olup davalının, dava tarihi itibariyle dava konusu edilen icra takibinden dolayı alacaklı olduğunu kanıtlamak ile yükümlüdür. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.