20. Hukuk Dairesi 2018/1755 E. , 2018/4510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 20/12/2017 gün 2017/8763-10856 E.K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 501 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı Hazine adına tespit edildiğini, taşınmazın kadim zamandan beri malik sıfatıyla müvekkilinin yedinde bulunduğunu beyanla taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... Üstü mevkiinde kain 501 ada 47 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 20/12/2017 gün 2017/8763 E. - 10856 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, davalı Hazine vekili bu kez Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede 6831 sayılı Kanuna göre ... kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir: Şöyle ki; davacı gerçek kişi belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmış olduğuna göre, öncelikle, dava konusu edilen yerin zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığının ve zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin usûlünce araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; mahkemece, taşınmazın bulunduğu yeri kapsar kadastro tespit tarihinden 15-20 yıl öncesini gösteren resmî belgeler ile keşifte uygulandığı bildirilen 1958 yılına ait memleket haritasının yapımında kullanılan hava fotoğrafları getirtilerek keşifte uygulama yapılmamış, çekişmeli taşınmazın niteliği ile konumu ve o tarihlerde tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, hükme esas ... bilirkişi raporu ekinde çekişmeli taşınmaz ve geniş çevresini gösterir kadastro paftası ile keşifte uygulandığı bildirilen 1973-1984 ve 2001 tarihli hava fotoğraflarında çakıştırma yapılmamış, taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanaklarının eksiksiz olarak getirilmemiş, davacı adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden tesbit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
Bunun yanı sıra; hükme esas zirai bilirkişi raporunda; taşınmaz üzerinde 7-8 adet yaşı belirtilmeyen fıstık çamı ile 7-8 adet meşe ağacı bulunduğu, sürülü vaziyette olup ekili ürün olmadığı, ekonomik olarak bağ bahçe tarımına uygun olduğu bildirilmiş, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı açıklanmamış, komşu parsellerin niteliği üzerinde durulup açıklama yapılmamış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi taşınmazın davacının olduğunu, arpa buğday gibi ürünler ektiğini, palamut tarzı ağaçların önceden de var olduğunu, fıstık tarzı ağaçları ise davacının diktiğini, sürekli kullanılan yer olduğunu beyan etmiş iken davacı tanıklarının taşınmazın davacının olduğu, 1992 ila 1996 arasında terör olaylarından dolayı alanın ekilemediği, ağaçların kendi kendine yetiştiğine ilişkin beyanları arasında oluşan çelişki giderilmemiş, yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıç süresi, sürdürülüş biçimi ve ekonomik amaca uygun olup olmadığı konularında kesin tanık ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı tam olarak belirlenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde, en eski ve kadastro tespit tarihinden 15- 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve dayanağı stereoskopik hava fotoğrafları ile keşifte uygulandığı bildirilen 1958 yılına ait memleket haritasının yapımında kullanılan stereoskopik hava fotoğrafı getirtilip, halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte dosyada bulunan ve getirtilecek olan tüm memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğraflarında görünen ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı, kullanımın ne şekilde olduğu, kullanım sınırları bulunup bulunmadığı konusunda açıklamalı rapor alınmalı,
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları
stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ağaçların yaşları ve dağılımları, taşınmaz üzerinde tasarruf sınırı bulunup bulunmadığıyla da ilgili açıklama yapmaları istenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20/12/2017 gün 2017/8763-10856 E.K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 18/06/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.