22. Hukuk Dairesi 2016/14123 E. , 2019/11927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı yanında avukat katibi olarak 2005 yılı Ocak ayından 2006 yılı Haziran ayı sonuna kadar çalıştığını, emekli olmuş olması nedeniyle sigorta primi yatırılmadığını, iş akdinin feshinde kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında hizmet sözleşmesinin yapılmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı ile davalı arasında bir hizmet sözleşmesinin kurulduğu ispatlanamadığından davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda davacı işçi, davalı işyerinde 01.01.2005-30.06.2006 tarihleri arası çalıştığını ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının çalışmasının olmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının çalışma olgusunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur.
Verilen hüküm dosya içeriğiyle uyuşmamaktadır. Davacının dinlettiği tanıklardan ... davacının davalı işyerinde avukat katibi olarak çalıştığını, davalının evine hacze gelmesi ve aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle davalıya ait büroda davacıyla tanıştığını, davacının kendileriyle birlikte icra dairesine giderek işlem yaptığını icra durumunun 17-18 ay sürdüğünü, diğer tanık ... ise davacının arkadaşı olması nedeniyle abisinin boşanma davasını davacının yanında çalıştığı avukata verdiğini sık sık davacının yanına uğradığını, yine babasının vefatında veraset işiyle de davacının ilgilendiğini beyan etmişlerdir. Davacı tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan icra kayıt defteri ve mahkeme esas kayıt defteri fotokopilerinde davalı Avukat ... ile Avukat ..."ın müşterek vekaletname ile aldığı işler için davacının icra esas kayıt defterine el yazısı ile kayıt oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu işleri avukat katiplerinin yardımlaşma yoluyla yaptığı değerlendirilemez. Dosyadaki tanık beyanları ve sunulan belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacının çalışma iddiasının doğrulandığı anlaşılmakla talebin kabulü gerekirken reddi isabetsiz olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.