Esas No: 2020/2947
Karar No: 2021/6230
Karar Tarihi: 14.12.2021
Danıştay 8. Daire 2020/2947 Esas 2021/6230 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2947
Karar No : 2021/6230
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …..
VEKİLİ : Av. …..
KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : ….
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi ….. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi ... Bölümü yardımcı doçent kadrosuna jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda atanmasının uygun görülmediğine ilişkin davalı idare işlemi ile anılan kadroya ….'ın atanmasına ilişkin davalı idarenin …. tarih ve …. sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ….. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararda; bilirkişi raporunun taraflara ve müdahile tebliği üzerine taraf vekilleri ve müdahilce ileri sürülen iddialar da göz önüne alınarak, bilirkişi raporunun adayların başvuru şartlarına dair davacı Dr. …..'in hizmet süresini tamamlamadığı, Dr. ….. ….'nın lisans derecesi doktora eğitimi veren bir programdan mezun olduğu ve yüksek lisans eğitimi almadığına ve Dr. …'in atanmaya uygun olduğuna ilişkin görüşlerinin hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, her iki adayın da başvuru için uygun olduğuna ilişkin görüşünün ise hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Bilimsel yeterliğe sahip adaylar arasında, yeterlik konusunda sıralama yapılarak sonucuna göre atama yapılması hukuken zorunlu olmadığından, bilimsel yeterliğe sahip oldukları tespit edilen adaylardan birinin atanması konusunda üniversitenin takdir hakkının bulunduğu ve bu takdir hakkının da, üniversitenin akademik personel ihtiyacı, akademik hedefleri gibi bilimsel ve somut gerekçelere dayalı olarak kullanılması gerektiği anlaşılmakla, takdir hakkının belirtilen ölçütlere uyulmaksızın, subjektif nedenlere dayalı olarak kullanıldığına dair bir bilgi de bulunmadığından, davacının atanmasının uygun görülmediğine ilişkin işlem ile Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında davalı idare adına araştırma görevlisi olarak akademik çalışma yapan müdahilin yardımcı doçentlik kadrosuna atanmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf bavşurusuna konu mahkeme kararının "Bu durumda..." paragrafı ile başlayan kısmında, yardımcı doçentlik kadrosuna müdahil atandığı halde, "Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında davalı idare adına araştırma görevlisi olarak akademik çalışma yapan davacının yardımcı doçentlik kadrosuna atanmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı" hükmüne yer verilmiş ise de; bu hüküm kısmındaki yanlışlığın mahkeme kararının yazımı sırasında sehven yapılan hatadan kaynaklandığı anlaşılmış, bu durum hüküm kısmının, "...müdahilin yardımcı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı" şeklinde açıklanmasını gerekli kıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusuna konu mahkeme kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45.maddesinde düzenlenen kararın kaldırılması nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından istinaf isteminin açıklamalı olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece dava konusu teknik işlerle ilgili olarak bilirkişiye başvurulduktan sonra düzenlenen rapora aykırı karar verilmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi heyetinin raporuna aykırı olarak hüküm kurulduğu, bilirkişi raporu incelendiğinde ….'nın atamaya yeterli olmadığından bahsedildiği, …'nın yüksek lisans tezinde üretilmiş yayın kriteri bulunmadığı ve akademik raporunun düşük olduğu tespitinin yapıldığı, ilan edilen yardımcı doçentlik kadrosu için davacının yeterliliğinin mevcut olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu; davalı yanında müdahil tarafından ise kendisinin lisans sonrası doktora programından mezun olduğu, yüksek lisans eğitimi almadığı, anılan kadroya atanma kriterleri arasında yüksek lisans yapmış olmayı zorunlu kılan bir madde bulunmadığı, bilirkişi heyetinin yeterli bilimsel değerlendirme yapmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2….. Bölge İdare Mahkemesi ….. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:….. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 14/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.