16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6815 Karar No: 2019/2035 Karar Tarihi: 26.03.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6815 Esas 2019/2035 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesi örgütsel bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi. Yargılamadaki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun elde edildiği tespit edildi. Sanık hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmediği için hükmün BOZULMASINA karar verildi. Ancak, bu nedenlerle yeniden yargılamayı gerektirmediği için hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca sanığa verilen hükümler detaylı ve açıklayıcı bir şekilde yer aldı.
16. Ceza Dairesi 2018/6815 E. , 2019/2035 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği belirlenmekle; Malvarlığı üzerindeki tedbirlerle ilgili olarak mahalinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 6. fıkrasındaki "maddesi delaletiyle TCK"nın 58/6." ibarelerinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.