MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan .... Şti."de pazarlama ve satış elemanı olarak çalışan sanığın, toplam 6.504,62 TL"lik katılan şirket tarafından teslim edilen gıda maddelerini satmış olmasına rağmen bedellerini şirkete iade etmeyerek şirketi 11.868 TL zarara sokmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın katılan şirketin nezdinde çalışırken şirket adına tahsil ettiği paraları katılan şirketine teslim etmemesi ve savunması istendiğinde geriye ödemek için ödeme planı çıkarılmasını talep etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılan şirketin muhasebe kayıtları, evrak girdi çıktıları, fatura, irsaliye, makbuz, ödeme belgeleri, senet bilgileri ve ödemelere ilişkin bilgisayar kayıtlarının tamamının getirtilmesi, sanığa belirtilen dönemlerde, bedeli tahsil edilmek üzere hangi senetlerin verildiği, bu senetlerden hangilerinin tahsil edildiği, hangilerinde tahsilat yapılmasına rağmen bedelinin katılan şirkete ödenmediğinin araştırılması, senetlerde borçlu olarak isimleri geçen kişilerin bilgi sahibi sıfatıyla dinlenerek, senet bedellerinin kime ödendiğinin sorulması, bu borçlulara ait varsa ödemeye ilişkin belgeler ile katılan şirketle aralarındaki hukuksal ilişkilere ait bilgi ve belgelerin birer suretinin dosya içerisine
konulması, bu kişiler tarafından ödemenin kime yapıldığının belgelerle belirlenmesi, bu şekilde bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın muhasebeci bilirkişiye tevdiinin sağlanması ile sanığın yaptığı tahsilatları katılan şirkete iade etmeyip, şirketin ne kadar zararına sebebiyet verdiğinin alınacak raporla kesin olarak tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.