![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/6719
Karar No: 2022/3618
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/6719 Esas 2022/3618 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Sanığa tehdit suçundan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak tebligat işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle sanığın temyiz başvurusu kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur. Ayrıca, mağdur ile sanık arasındaki uzlaştırma işlemi de dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1-2, 23/1-8 maddeleri ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gözetilmeksizin, gerekçeli kararın yokluğunda karar verilen katılan sanığın bilinen son adresi ile sisteme kayıtlı adresi aynı olması nedeniyle önce MERNİS ibaresi olmadan kayıt sistemindeki adrese tebliği gerekirken, MERNİS şerhli olarak Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğe çıkarılarak doğrudan muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)- Sanığa yükletilen mağdur ...’a yönelik silahla tehdit eylemiyle, ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanunlara uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Mağdur ...’a yönelik tehdit suçundan verilen hükme yönelik temyizin incelemesine gelince;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler ile gerekçe içeriğine göre sanığın silahla tehdit suçu ile mağdur ...’a yönelik tehdit suçunu farklı mağdurlara yönelik olduğunun ve mağdur ...’a yönelik tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında kaldığının belirlenmesiyle yapılan incelemede,
6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.