Esas No: 2021/975
Karar No: 2021/13822
Karar Tarihi: 14.12.2021
Danıştay 6. Daire 2021/975 Esas 2021/13822 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/975
Karar No : 2021/13822
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … - …
VEKİLİ : … Genel Müdürü …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Mersin İli, Mezitli İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan taşınmazların, “Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesi”nin gerçekleştirilmesi amacıyla Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/01/2021 tarih ve 31356 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 05/01/2021 tarih ve 3362 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : 20/09/2019 tarihinde onaylanan “Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 Revizyon Çevre Düzeni Planı Değişikliği” ile limon ve zeytin ağaçlarıyla kaplı yaklaşık 800 dönüm alanın organize tarım ve hayvancılık vasfından çıkartılarak küçük sanayi bölgesi olmasının kararlaştırıldığı, mevcut küçük sanayi sitesinin 20 dönüm olduğu, yapılması planlanan küçük sanayi sitesinin birkaç şehrin ihtiyacını karşılayacak büyüklükte olduğu, plan değişikliğine itiraz edilmesi üzerine 24/02/2020 tarihli “Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 Revizyon Çevre Düzeni Planı Değişikliği” ile küçük sanayi sitesi alanının 400 dönüme düşürüldüğü, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında acele kamulaştırma yapılmasının nedenlerinin ve olağan kamulaştırma yoluna gidildiğinde kamunun uğrayacağı zararların belirtilmediği, bu bölgenin Çukurova deltasının en verimli tarım alanlarından olduğu, alanda yüzbinlerce zeytin ve limon ağacının bulunduğu, bu ağaçların kesileceği ve alanda bulunan evlerin yıkılacağı, acele kamulaştırma için 2942 sayılı Kanunda aranan şartların gerçekleşmediği, acelelik gerektiren bir durumun söz konusu olmadığı, projenin çevreye vereceği etkinin araştırılmadığı, proje için ÇED kararının alınmadığı, Mezitli Belediye Başkanlığının 01/11/2019 tarihli yazısı ile plan kararının büyüklük, yer seçimi ve kullanım kararları bakımından tekrar değerlendirilmesinin talep edildiği, Mezitli Belediye Başkanlığı tarafından proje alanının yer seçimi ve kullanım kararlarının doğru olmadığının belirtildiği, aynı alanda Hazineye ait tarıma elverişli olmayan alanlar yüzlerce dönüm arazi olduğu halde tarım alanlarının seçildiğinden yer seçiminin yanlış olduğu, proje için tarım alanının seçilmesinin Ülke ekonomisine zarar vereceği, hazineye ait olan alan denize 5-6 km uzaklıkta iken proje alanının denize 1-2 km uzaklıkta olduğu, proje alanının doğu, batı ve kuzey taraflarının tarım alanı olduğu, otoyolun bir tarafının organize tarım alanı iken diğer tarafının küçük sanayi bölgesi olmasının plan ilkelerine aykırı olduğu, Mezitli'nin bu büyüklükte küçük sanayi sitesine ihtiyacının olmadığı, acele kamulaştırma kararının alınabilmesi için gerekli olan acelelik halinin ve olağanüstü koşulların somut olayda gerçekleşmediği, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI : Davaya konu alanın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “küçük sanayi alanı” olduğu, mevcut küçük sanayi sitesinin trafik yoğunluğunu artırdığı ve transit geçiş güzergahına erişilebilirliği zorlaştırdığı, küçük sanayi sitelerinin kent içinde, konut gelişim alanlarında ve ana ulaşım aksları üzerinde büyük oranda dağınık şekilde olduğu, mevcut küçük sanayi sitesinin kentsel yaşam alanlarının ortasında sıkışmış durumda olduğu, kent içinde apartman altlarında konumlanan dükkanların, kent merkezi dışına taşınması, Mersin İl Merkezinde faaliyet gösteren işletmelerin sıhhi imkanlarının ve gelişimlerinin artırılması, küçük sanayi işletmelerinin kent merkezinde oluşturduğu trafik yoğunluğunun azaltılması, esnafların yeni işyeri taleplerinin karşılanması, tüm küçük sanayi sitelerinin bir alanda toplanması amacıyla farklı alternatif alanlar değerlendirilmek suretiyle kent merkezi dışında sosyal ve teknik altyapısı birlikte planlanmış modern küçük sanayi sitelerinin yapılmasının amaçlandığı, bu acil ihtiyacın Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliğinin 27/10/2020 tarihli rapor içeriğine de yansıdığı, esnaf ve sanatkarların % 76'sının kent içerisinde apartman altlarında, mahalle aralarında çok tehlikeli mesleki faaliyet alanlarında çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyen koşullarda çalıştığı, bu koşulların düzeltilmesi için davaya konu tesisin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği, 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin (i) bendi uyarınca gayri sıhhi işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplama görevlerinin bulunduğu belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Küçük sanayi sitesi yapımı amacıyla özel hukuk tüzel kişisi olan S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırma yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Mersin İli, Mezitli İlçesi, Davultepe Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın, “Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesi”nin gerçekleştirilmesi amacıyla Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 06/01/2021 tarihli, 31356 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 05/01/2021 tarihli, 3362 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 13. ve 35. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasaya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Bu hükümlerden hareketle bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) ancak kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır.
Anayasanın "Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma" başlıklı 90. maddenin 1. fıkrasında: "Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır." son fıkrasında ise: "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 07.05.2004 günlü, 5170 sayılı Yasanın 7. maddesi) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." kuralıyla usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası andlaşmaların iç hukuk sistemine yansıtılma yöntemi belirlenerek, bu andlaşmalardan temel hak ve özgürlüklere ilişkin olanlarla yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda uluslararası andlaşma kurallarının esas alınması anayasal gerekliliktir.
20.03.1952 günü kabul edilen İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek 1 Nolu Protokol Türkiye tarafından 19.03.1954 tarihinde onaylanmıştır. Anılan Protokolun "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde ise: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." kuralı yer almıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3. maddesinde: “İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler” ve 6. maddesinin son fırkasında “Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu Mersin İli, Mezitli İlçesi, …Mahallesi sınırları içerisinde Küçük Sanayi Sitesi yapılmasına yönelik “Kentsel Servis Alanı” amaçlı Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünce 20/09/2019 tarihinde onaylandığı, bu doğrultuda Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan Akdeniz-Torosşar-Yenişehir-Mezitli İlçeleri 1/5000 ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planında “Organize Tarım Bölgesi” olarak ayrılan alanın “Küçük Sanayi Alanı” ve bu kullanıma hizmet verecek “Ticaret Alanı”, “Kamu Hizmet Alanı”, “Spor Alanı”, “Sağlık Tesis Alanı”, “İbadet Alanı”, “Genel Otopark Alanı” olarak değiştirilmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliğinin anılan meclisin … tarihli, …sayılı kararı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin kabulüne ilişkin Mezitli Belediye Meclisinin … tarihli, …. sayılı kararının Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylandığı, Mersin Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile Mersin İli, Mezitli İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde hayata geçirilmesi planlanan Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin kamulaştırma işlemlerinin, S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında yapılacak olan protokol kapsamında, kamulaştırmadan kaynaklanan tüm masraflar (kamulaştırma bedelleri, mahkeme masrafları vb) S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından karşılanmak kaydı ile karara ekli haritada ve listede belirlenen taşınmazların kamulaştırma iş ve işlemlerinin Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasına karar verildiği, Sanayi Sitesi Dışında Faaliyet Gösteren İşletmelerin Çevre ve Sağlık Yönünden Etkilerinin Değerlendirilmesi başlığı altında Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından düzenlenen Raporun … tarihli, … sayılı yazı ekinde yer aldığı, Mersin Büyükşehir Belediyesince Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Alanı Acele Kamulaştırma Talebi Gerekçe Raporunun düzenlendiği, sonuç kısmında Küçük Sanayi Sitesi Projesinin teknik ve konum özellikleri dikkate alındığında; projenin alanda yapılmasında toplum ve çevre ilişkilerinde dengeyi bozmayacağı, ekonomik ve ekolojik açıdan toplum aleyhine sonuçlar doğurmayacağı, birey ve toplum yararı birlikte gözetildiğinde olumlu sonuçlar doğuracağı, toplum adına faydalı sağlayacağının belirtildiği, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile yatırımın kamu yararı içerdiği, proje, yapım ve işletme safhasında sorunları gidermek ve projeyi daha kısa sürede hayata geçirmek için kamu yararı kararının alınmasının gerekli olduğunun anlaşıldığından bahisle Belediyesince Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından “Kamu Yararı Kararı”nın alınmasına karar verildiği, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından söz konusu Proje için acele kamulaştırma kararı alınmasına yönelik olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kanalı ile Cumhurbaşkanlığı Makamına sunulmasının Mersin İl Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden 05/10/2020 tarihli, 126386 sayılı yazıyla talep edildiği, Mersin İli Toprak Koruma Kurulunca alanın tarım dışı amaçla kullanılması kararının alındığı, davalı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığının savunma dilekçesinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin i) bendine göre söz konusu projenin idarenin yetki ve görevi kapsamında kentin acil ihtiyacını karşılayacağı ve küçük sanayi yatırımına ilişkin kamu yararı kararının alındığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; küçük sanayi sitesi yapımı amacıyla özel hukuk tüzel kişisi olan kooperatif adına yapılacak kamulaştırma sırasında tesis edilen acele kamulaştırma işleminden kaynaklanmaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanunu yönünden acele kamulaştırma ve bu işlemin dayandığı belediyenin kamulaştırma yapma yetkisi konusunun ele alınması gerekmektedir.
5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin j) bendine göre: “Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; inşaat malzemeleri, hurda depolama alanları ve satış yerlerini, hafriyat toprağı, moloz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirlemek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak” büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Mülga 1580 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin 13. fıkrasında: “Gıda maddeleri üreten işyerleri hariç umumun selamet, sıhhat ve huzur ve istirahatine tesiri melhuz olan imalat, istihsalat, müddehharat ve tesisatın yerlerini; harman, kabristan, pazar, gaz depoları, kömür depoları ve süprüntülük mevkilerini ve şartlarını evvelden tesbit ve ilan etmek ve ona göre ruhsata bağlamak” belediyenin görevleri arasında sayılmıştı.
Yürürlükten kalkan 1580 sayılı Yasa ile 5216 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan düzenlemelerine göre; gayrisıhhî işyerleri ile çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak belediyenin görevleri arasında, yürürlükteki yasal düzenleme uyarınca büyükşehir belediyesinin görevleri arasında bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesinin 1. fıkrasında: “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.”; 3. fıkrasında ise: “Arsalar hariç üretilen konut ve işyerlerinin satışı 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tâbi değildir. O belediye ve mücavir alan sınırları içinde kendisine, eşine veya onsekiz yaşından küçük çocuklarına ait konutu olmayan dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara, sanayi bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak üzere arsa tahsisi yapılabilir.” kurallarına yer verilmiştir.
5393 sayılı Kanunun 69. maddesi uyarınca 29/09/2005 tarihli, 25951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik” belediyeler tarafından arsa, konut ve işyerleri üretilmesi, tahsisi, kiralanması ve satışına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacını taşımakta olup, belediyeler tarafından üretilen arsa, konut ve işyerlerinin tahsisi, kiralanması ve satışına ilişkin usul ve esasları kapmaktadır. Bu Yönetmelik belediye tarafından sanayi siteleri oluşturmaya ilişkin hususlarda düzenleme içermemektedir.
Beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla imarlı ve alt yapılı arsalar üretmekle belediyeler görevli olup, arsa üretim görevini gerçekleştirmek üzere sadece konut ve toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek gibi konularda belediyelerin yetkisi bulunmaktadır.
1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununun 1. maddesiyle arsaların aşırı fiyat artışlarını önlemek amacıyla tanzim alış ve satışları yapmak; konut, sanayi, eğitim, sağlık ve turizm yatırımları ve kamu tesisleri için arazi ve arsa sağlamak görevi Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne) verilmiştir. Aynı Kanunun 12. maddesiyle de kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarla kamu kurumlarının arsa ihtiyaçlarını Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne) bildirerek Ofis eliyle karşılamak zorunda oldukları, ancak bu isteğin Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (Arsa Ofisince) dört ay içinde karşılanmadığı ya da bu süre içinde karşılanamayacağı daha önce yazı ile bildirildiği takdirde talep olunan arsalar için bu zorunluluğun ortadan kalkacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Altıncı Dairesince 1580 sayılı Belediye Kanununun yürürlükte olduğu dönemde, belediyelerin sanayi sitesi yeri olarak kullanılacak yerin sağlanması için önce Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne) başvurması ve bu başvuru süresince dört ay içinde ihtiyacın karşılanamayacağının Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (Arsa Ofisince) bildirilmesi veya bu sürede isteğe cevap verilmemesi üzerine kamulaştırma yoluna gitmesi gerektiği yolunda içtihatları bulunmaktaydı (16/12/1997 tarihli, E:1997/3128, K:1997/5888; 17/06/1998 tarihli, E:1997/1533, K:1998/3393; 17/06/1998 tarihli, E:1997/2808, K:1998/3381; 16/11/1999 tarihli, E:1998/6302, K:1999/5771; 17/04/2000 tarihli, E:1999/3682, K:2000/2208; 04/06/2002 tarihli, E:2001/2846, K:2002/3204; 03/05/2004 tarihli, E:2002/6720, K:2004/2754; 02/02/2005 tarihli, E:2003/4057, K:2005/486). Ayrıca Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 1164 sayılı Yasada belirlenen sanayi amaçlı kamulaştırma yapma yetisinin bulunduğu yolunda verilmiş kararları bulunmakta olup (26/03/2012 tarihli, E:2011/4759, K:2012/1260), bu yöndeki idari uygulamalarda devam etmektedir.
5393 sayılı Yasa ile birlikte 5216 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte; belediyelerin gayrisıhhî işyerleri ile çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerine taşıma görevinin sürdüğü ve ayrıca gayrisıhhî nitelikteki sanayinin (sitesinin) alan ihtiyacını karşılamak amacıyla imarlı ve alt yapılı arsalar üretmekle belediyelerin görevli kılındığı görülmektedir. Fakat belediyelere arsa üretme konusunda verilen kamulaştırma yetkisi konut ve toplu konut yapımı için sayılmıştır. Kamulaştırma yetkisi sayılan konular arasında sanayi ve ticaret alanına yer verilmemiş; belediye ve mücavir alan sınırları içinde kendisine, eşine veya onsekiz yaşından küçük çocuklarına ait konutu olmayan dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara, sanayi bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak üzere arsa tahsisi yapılması şeklinde şartları özel olarak belirlenmiş sınırlı bir düzenleme yapılmıştır.
Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; Belediye mevzuatında belediyeye gayrisıhhî işyerleri ile çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerine taşıma görevinin bulunması ve idarelere kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları kamulaştırma yetkisi tanınması karşısında, büyükşehir belediyelerinin küçük sanayi sitesi kurulması suretiyle beldede yaşayanların sağlık ve esenliğinin sağlanması, kente ve çevreye olan etkilerinin azaltılması amacıyla kamulaştırma yetkisi bulunmakta olup, sanayi sitesi kurulması amaçlı kamulaştırmaya başlamadan önce 1164 sayılı Yasanın 12. maddesine göre Toplu Konut İdaresi Başkanlığına başvurması ve bu başvuru süresince dört ay içinde ihtiyacın karşılanamayacağının anılan idare tarafından bildirilmesi veya bu sürede isteğe cevap verilmemesi üzerine kamulaştırma yoluna gitmesi ve bu aşamadan sonra acele kamulaştırma yöntemine ilişkin sürecin işletilmesi gerekmektedir.
Bu aşamada; acele kamulaştırma ve bu işlemin dayandığı belediyenin kamulaştırma yapma yetkisinin, gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılıp yapılamayacağının ele alınması gerekmektedir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinin 2. fıkrası, özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağını öngörmektedir.
Buna göre; gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmaların mutlak surette özel kanuni düzenlemeye dayanması şartını aramaktadır.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görev ve yetkilerinin sayıldığı 385. maddesinin 1. fıkrasının ç) bendinde; organize sanayi bölgesi, endüstri bölgesi, teknoloji geliştirme bölgesi, serbest bölge ve sanayi siteleri için uygun alanları belirlemek ve bu alanlardan uygun görülenlerin altyapılarını yapmak, mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planlarında sanayi alanlarına ilişkin görüş vermek, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgelerinin planlanmasına, kuruluşuna, yapılaşmasına ve işleyişine ilişkin mevzuatla verilen görevleri yapmak, organize sanayi bölgelerinin faaliyetleri için gerekli olan ve Bakanlıkça uygun görülecek projelerin tamamına kadar olan kısmını, sanayi sitelerinin altyapılarının tamamını ve üstyapı tesislerinin yüzde yetmişe kadar olan kısmını, yerleşim alanları içinde kalmış sanayi sitelerinin taşınması için sanayi sitesi yapı kooperatiflerince, il özel idarelerince, büyükşehir belediyelerince veya belediyelerce yapılacak sanayi sitelerinin idari ve sosyal tesis binaları, arsa bedelleri, mülkiyetin edinilmesi masrafları ile altyapı ve üstyapı yatırımlarının tamamına kadar olan kısmını mimarlık ve mühendislik hizmetleri dahil kredi ile desteklemek, işletmelerin rekabet edebilirliğini artırmak amacıyla kümelenme girişimlerine ait politikalar geliştirmek amacıyla çalışmalar yapmak, kümelere hibe desteği sağlamak, uygulama sonuçlarını izlemek ve değerlendirmek, yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve sanayi işletmelerinin yerleşim alanı dışına taşınmasına ve planlı sanayi alanları dışında faaliyet gösteren sanayi işletmelerinin planlı sanayi alanlarına taşınmasına yönelik faaliyetleri yürütmek, taşınma masraflarını kredi ile desteklemek, organize sanayi bölgelerine iç ve dış kaynaklardan kullanacakları krediler için belirlediği miktarlarda kredi faiz desteği vermek, destekleme şart ve niteliklerini belirlemek ve denetlemek kurallarına yer verilmiş; Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerinin düzenlendiği 390. maddenin . 1. fıkrasının be ve g) bentlerinde bu hususlara ayrıca yer verilmiştir.
635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede benzer düzenlemeler yer almış ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
635 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2, 9 ve 27. maddelerine dayanılarak Yerleşim Alanı İçerisinde Kalan Sanayi Siteleri İle Sanayi İşletmelerinin Dönüşüm Ve Gelişim Projelerinin Kredilendirilmesi Hakkında Yönetmelik 15/02/2018 tarihli, 30333 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. maddesi organize sanayi bölgelerine ilişkin Bakanlığın görevlerine ilişkin olup, adına kamulaştırma yapılacak gerçek ve özel hukuk tüzel kişisine ilişkin özel kanun niteliği taşımamaktadır.
Anılan Yönetmelik yerleşim alanları içinde kalmış sanayi sitelerinin planlı sanayi alanlarına taşınması projelerinde başvuruların yapılması ve Bakanlıkça değerlendirilmesi, sanayi sitelerinin kuruluş yerinin uygunluğu, uygun görülen projelerin yatırım programına alınması, uygulama projelerinin ve keşiflerinin kredilendirmeye esas olmak üzere uygun görülmesi, ihalelerinin yapılması, yapım işinin denetlenmesi, kredinin kullandırılması ve geri ödenmesine yönelik işlemler ile sanayi sitelerinin dönüşüm ve gelişim projeleri ile ilgili diğer hususlara ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. Yerleşme içindeki münferit gayrısıhhî işyerlerinin küçük sanayi sitesine taşınmasına ilişkin hususlar Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.
Aktarılan düzenlemelerden, 2942 sayılı Kanunda belirlendiği şekilde, belediyelerin özel hukuk tüzel kişisi adına kamulaştırma kararı vermesine olanak tanıyan özel bir yasal düzenleme bulunmadığından belediye tarafından adına kamulaştırma yapma yetkisi kullanamaz. Diğer taraftan adına kamulaştırma yapılan küçük sanayi sitesi yapı kooperatifi kuruluş ve hizmetleri yönünden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının denetimine tabi olup belediyenin bu yönden denetimi kapsamında bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, büyükşehir belediyesi tarafından özel hukuk tüzel kişisi olarak küçük sanayi sitesi kooperatifi adına kamulaştırma yetkisi bulunmadığından acele kamulaştırma süreci başlatılarak bu yönde tesis edilen dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan iptali gerekir.
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde;
2942 sayılı Yasanın 27. maddesinde: "3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca (Bakanlar Kurulunca) karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.
(Ek fıkra: 19/4/2018-7139/29 md.) Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır.
Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir." kuralına yer verilmiştir.
Davalı belediye tarafından, yatırımın proje, yapım ve işletme safhasında sorunları gidermek ve projeyi daha kısa sürede hayata geçirmek için kamulaştırma işlemleri sırasında acele kamu yararı kararının alınması yolunda yapılan başvuru üzerine dava konusu işlem tesis edilmiş ise de söz konusu hususlar kanunda aceleliğine karar alınacak haller arasında sayılmadığından tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin davacı taşınmazı yönünden iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava konusu 05/01/2021 tarih ve 3362 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Mersin İli, Mezitli İlçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde bulunan davaya konu taşınmazın, “Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesi”nin gerçekleştirilmesi amacıyla Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan 03/04/2017 tarihli Mersin-Adana Planlama Bölgesi Mersin İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında "organize tarım ve hayvancılık alanı" olarak, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile onaylanan Akdeniz-Torosşar-Yenişehir-Mezitli İlçeleri 1/5000 ölçekli İlave ve Revizyon Nazım İmar Planında “organize tarım bölgesi” olarak, Mezitli Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen Mezitli 1. Etap (Davultepe Planlama Bölgesi) 1/1000 ölçekli İlave ve Revizyonu Uygulama İmar Planında “organize tarım bölgesi” olarak planlanmıştır.
İçişleri Bakanlığının 08/11/2017 tarihli kararıyla, Mersin İli, Akdeniz, Toroslar, yenişehir ve Mezitli İlçelerinde yer alan 678,45 hektarlık alanda ilave imar planı yapılması için 5403 sayılı Kanun uyarınca kamu yararı kararı alınmıştır.
İmar planında "organize tarım bölgesi" olarak belirlenen alana ilişkin olarak, Mersin İli Toprak Koruma Kurulu'nun … tarihli ve … sayılı kararıyla, 5403 sayılı Kanunun hükümleri uyarınca tarım dışı amaçlı kullanım izni verilmiş ve bu tarım dışı kullanım kararı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı yazılarıyla uygun görülmüştür.
52 Hektarlık alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylanan 20/09/2019 tarihli Mersin-Adana Planlama Bölgesi Mersin İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında "kentsel servis alanı" olarak planlanmış, plana yapılan itirazlar sonucunda anılan Bakanlıkça onaylanan 19/02/2020 tarihli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında yaklaşık 33 hektarlık alan “kentsel servis alanı” olarak planlanmış, kalan kısım ise yeniden “organize tarım bölgesine” dönüştürülmüştür. Bu doğrultuda söz konusu alan, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında ve Mezitli Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında “küçük sanayi alanı” ve bu kullanıma hizmet verecek “ticaret alanı”, “kamu hizmet alanı”, “spor alanı”, “sağlık tesis alanı”, “ibadet alanı” ve “genel otopark alanı” olarak planlanmıştır.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin …. tarihli, … sayılı kararıyla; yatırımın kamu yararı içerdiği, proje, yapım ve işletme safhasında sorunları gidermek ve projeyi daha kısa sürede hayata geçirmek için kamu yararı kararının alınmasının gerekli olduğunun anlaşıldığından bahisle Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan kamu yararı kararı alınmasına karar verilmiştir.
S.S. …Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından verilen 02/11/2020 tarihli dilekçeyle, Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin kısa sürede hayata geçirilebilmesi için acele kamulaştırma kararı alınmasına ihtiyaç duyulduğu, belediye encümen kararı alınmasını müteakip ilgili encümen kararının ve acele kamulaştırmaya esas büyükşehir belediye meclisi kararının Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulması talep edilmiştir.
Mersin Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararıyla; Mersin İli, Mezitli İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde hayata geçirilmesi planlanan Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin kamulaştırma işlemlerinin, S.S. …i Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında yapılacak olan protokol kapsamında, kamulaştırmadan kaynaklanan tüm masrafların (kamulaştırma bedelleri, mahkeme masrafları vb) S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından karşılanması kaydıyla karara ekli haritada ve listede belirlenen taşınmazların kamulaştırma iş ve işlemlerinin Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 21/10/2021 tarih ve 2021/946 sayılı ara kararıyla; "… tarih ve … sayılı Mersin Toprak Koruma Kurulu kararına, … tarih ve … sayılı Mersin Valiliği işlemine ve … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı işlemine karşı, davacı veya üçüncü şahıslar tarafından dava açılıp açılmadığının açıklanmasının, dava açılmış ise Mahkeme esas numaraları ile sonuçlarına ilişkin bilgi ve belgelerin,
2- Dava konusu acele kamulaştırma işleminin dayanağı olan onaylı imar planlarının birer örneğinin,
3- Uyuşmazlığa konu taşınmazın, söz konusu proje kapsamında hangi kullanımda kaldığının sorulmasına, davaya konu taşınmazın yerinin renkli kalemle işaretlenerek gösterildiği proje ve kamulaştırma sınır haritasının,
4- Yukarıda belirtilen 1/100.000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına karşı davacı veya üçüncü şahıslar tarafından dava açılıp açılmadığının açıklanmasının, dava açılmış ise Mahkeme esas numaraları ile sonuçlarına ilişkin bilgi ve belgelerin,
5- Dava konusu acele kamulaştırma kararı ile kamulaştırılacak taşınmazların tapuda kimin adına tescil edileceği, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, …sayılı kararıyla, kamulaştırmadan kaynaklanan tüm masrafların (kamulaştırma bedelleri, mahkeme masrafları vb) S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından karşılanmak kaydıyla kamulaştırma kararı alındığından Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından özel hukuk tüzel kişisi olan S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına kamulaştırma yapılıp yapılmadığı hususlarının açıklanması ile Mersin Büyükşehir Belediye Encümeninin … tarih ve …sayılı kararında belirtilen S.S. …Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokolün bir örneğinin, gönderilmesinin" istenilmesi üzerine, ara kararına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığının 23/11/2021 tarihli dilekçesiyle "S.S. …Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile Belediyeleri arasında kamulaştırma işlemleri ile ilgili protokol imzalanmadığı; … tarih ve … sayılı Mersin Toprak Koruma Kurulu kararına, … tarih ve … sayılı Mersin Valiliği işlemine ve … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı işlemine karşı açılan herhangi bir dava kaydına rastlanılmadığı; … Sanayi Sitesi Kooperatifi tarafından İdarelerine sunuları, yaklaşık 33 hektarlık alanın “küçük sanayi alanı” olarak işaretlenmesine ilişkin, 1/5000 ölçekli Nazım Planı değişikliği teklifi Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararı ile oybirliğiyle onaylandığı, askı süresinde yapılan 4 adet itirazın … tarih ve …sayılı karar ile reddedildiği; yaklaşık 33 hektarlık alanın “küçük sanayi alanı” olarak işaretlenmesine ilişkin, 1/1000 ölçekli Uygulama Planı değişikliği Mezitli Belediye Meclisi'nin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edildiği, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin … tarih ve …sayılı kararıyla onaylandığı, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğinin Mezitli Belediye Başkanlığınca 17.02.2021-19.03.2021 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, askı süresi içerisinde 581 adet itirazın yapıldığı, söz konusu bölgeye ilişkin, planlama çalışmaları devam ettiğinden planın henüz kesinleşmediği" yönünde cevap verilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde; "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde; "Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.
Özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümleri uygulanır." hükmüne, 3. maddesinde; “İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler” hükmüne ve 6. maddesinin son fıkrasında; “Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur.” hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 5. maddesinde; "OSB, müteşebbis heyetin veya genel kurulun vereceği karar üzerine yönetim kurulunun başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliğidir.
OSB; kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabilir.
OSB adına kamulaştırma yapacak idare, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca oluşturacağı kıymet takdir ve uzlaşma komisyonlarında OSB’den en az bir üyenin görevlendirilmesini ister. Tanınacak süre zarfında görevlendirme yapılmaması hâlinde, ilgili idare, komisyon üyelerinin tamamını kendi bünyesinden seçer. Arazinin mülkiyetinin edinilmesinde yapılan masraflar ile arazi bedeli ödeme yükümlülüğü OSB tüzel kişiliğine aittir.
" hükmüne yer verilmiştir.
10/7/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görev ve yetkilerinin sayıldığı 385. maddesinin 1. fıkrasının (j), (k) ve (l) bentlerinde; "j) Organize sanayi bölgesi, endüstri bölgesi, teknoloji geliştirme bölgesi, serbest bölge ve sanayi siteleri için kullanılabilir yatırım alanlarını belirlemek, mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planlarında sanayi alanlarına ilişkin görüş vermek,"
"k) Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin planlanmasına, kuruluşuna, yapılaşmasına ve işleyişine ilişkin mevzuatla verilen görevleri yapmak; organize sanayi bölgelerini ve sanayi sitelerini mevzuatta belirlenen kapsamda kredi ile desteklemek, organize sanayi bölgelerine iç ve dış kaynaklardan kullanacakları krediler için mevzuatta belirlenen miktar ve oranlarda kredi finansman desteği vermek, destekleme şart ve niteliklerini belirlemek ve denetlemek,"
"l) Yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve sanayi işletmelerinin yerleşim alanı dışına taşınmasına ve planlı sanayi alanları dışında faaliyet gösteren sanayi işletmelerinin planlı sanayi alanlarına taşınmasına yönelik faaliyetleri yürütmek, bu amaçla yapılacak masrafları mevzuatta belirlenen kapsamda kredi ile desteklemek, destekleme şart ve niteliklerini belirlemek ve denetlemek," hükmüne, 390. maddesinde ise; "(1) Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri şunlardır:
a) Organize sanayi bölgesi, endüstri bölgesi, teknoloji geliştirme bölgesi, serbest bölge ve sanayi siteleri için kullanılabilir yatırım alanlarını belirlemek ve mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planlarında sanayi alanlarına ilişkin görüş vermek,
b) Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin planlanması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak,
c) Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin planlanmasına, yer seçimine, imar planlarının yapılmasına, yapılaşmasına, kuruluş ve işleyişine ilişkin mevzuatla verilen iş ve işlemleri yürütmek, organize sanayi bölgelerinde kamu yararı kararı vermek ve endüstri bölgelerinde kamulaştırmaya ilişkin işlemleri yapmak ve faaliyetlerini denetlemek,
ç) Organize sanayi bölgelerinin faaliyetleri için gerekli olan ve Bakanlıkça uygun görülecek projelerin tamamına kadar olan kısmını kredi ile desteklemek, organize sanayi bölgelerine iç ve dış kaynaklardan kullanacakları krediler için mevzuatta belirlenen miktar ve oranlarda kredi finansman desteği vermek,
d) Sanayi sitelerinin altyapılarının tamamını ve üstyapı tesislerinin yüzde yetmişe kadar olan kısmını, yerleşim alanları içerisinde kalmış sanayi sitelerinin taşınması için sanayi sitesi yapı kooperatiflerince, il özel idarelerince, büyükşehir belediyelerince veya belediyelerce yapılacak sanayi sitelerinin idari ve sosyal tesis binaları, arsa bedelleri, mülkiyetin edinilmesi masrafları ile altyapı ve üstyapı yatırımlarının tamamına kadar olan kısmını mimarlık ve mühendislik hizmetleri dâhil kredi ile desteklemek,
e) Yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve sanayi işletmelerinin yerleşim alanı dışına taşınmasına ve planlı sanayi alanları dışında faaliyet gösteren sanayi işletmelerinin planlı sanayi alanlarına taşınmasına yönelik faaliyetleri yürütmek ve taşınma masraflarını kredi ile desteklemek,
f) Organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ve sanayi sitelerine verilecek desteklere ilişkin şart ve nitelikleri belirlemek ve denetlemek,
g) Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleri ile ilgili uygulama sonuçlarını izlemek ve bilgi sistemi oluşturmak,
ğ) Organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgelerinin yönetimleri ile personeline yönelik eğitim organizasyonları düzenlemek,
h) Organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ve sanayi sitelerinin yurtiçi ve yurtdışında tanıtımına ve yatırımcı teminine yönelik çalışmalar yapmak, uygulamalarla ilgili olarak diğer ülkelere rehberlik yapmak,
ı) Bakan tarafından verilen diğer görevleri yapmak" hükmüne yer verilmiştir.
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 385. ve 390. maddelerine dayanılarak hazırlanan ve 15/03/2019 tarih ve 30715
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Yerleşim Alanı İçerisinde Kalan Sanayi Siteleri ile Sanayi İşletmelerinin Dönüşüm ve Gelişim Projelerinin Kredilendirilmesi Hakkında Yönetmelik"in 3. maddesinde; "b) Bakanlık: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını,", "j) Sanayi sitesi dönüşüm alanı: Yerleşim alanı içerisinde kalmış sanayi sitesi alanını" "k) Sanayi sitesi gelişim alanı: Yerleşim alanı dışına taşınacak sanayi sitesi ve sanayi işletmelerinin yer alacağı Bakanlığın uygun görüşü ile kurulan planlı sanayi alanını," "l) Sanayi sitesi yapı kooperatifi: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile sanayi sitesi yapı kooperatifi anasözleşmesi hükümlerine göre kurulmuş kooperatifi," hükmü, 6. maddesinde ise; "Sanayi sitesi gelişim alanı için gerekli olan arazilerin kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri çerçevesinde ilgili idare tarafından yerine getirilir" hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca, kamu idareleri kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi amacıyla kamulaştırma yapabilecek olup, kamu idareleri tarafından gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmaların mutlak surette özel bir Kanuni düzenlemeye dayanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; Mezitli İlçesi Küçük Sanayi Sitesi Projesine ilişkin kamulaştırma işlemlerinin, S.S. …Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında yapılacak olan protokol kapsamında, kamulaştırmadan kaynaklanan tüm masrafların (kamulaştırma bedelleri, mahkeme masrafları vb) S.S. …Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından karşılanması kaydıyla belirlenen taşınmazların kamulaştırma iş ve işlemlerinin Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; belediyelerin özel hukuk tüzel kişisi adına kamulaştırma yapmasına olanak tanıyan özel bir yasal düzenleme bulunmadığından, belediyeler tarafından özel hukuk tüzelkişileri adına kamulaştırma yapılması mümkün olmadığından, küçük sanayi sitesi yapımı amacıyla özel hukuk tüzel kişisi olan S.S. … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırma yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu Cumhurbaşkanı kararının dava konusu parsele ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda, acele kamulaştırılması zorunlu bulunan taşınmazlara yönelik olarak gerekli tespitler yapılıp sebepleri de belirtilmek suretiyle başvuruda bulunulması ve bunun sonucunda da başvuruda bulunulan taşınmazlara yönelik inceleme yapılarak koşulların gerçekleşmesi halinde, Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Öte yandan; dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 57. maddesinde, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması; ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri; davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukukî sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hâlleri, birden çok kişinin birlikte dava açabilecekleri gibi, aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği ihtiyari dava arkadaşlığı olarak hükme bağlanmıştır.
20/11/2021 tarih ve 31665 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Seri davalarda ücret" başlıklı 22. maddesinde, "İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı mahkemede yapılması gerekir." kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu 05/01/2021 tarih ve 3362 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle, davacı vekili Av. Kübra Erşahin tarafından Dairemizde toplam 64 ayrı dava açıldığı, dolayısıyla söz konusu davaların seri dava niteliğinde olduğu dikkate alındığında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22. maddesi uyarınca toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin % 40’ı oranında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, uyuşmazlıkta avukatlık ücretinin % 40’ı oranında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu işlemin dava konusu parsele ilişkin kısmının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22. maddesi uyarınca avukatlık ücretinin % 40’ı olan …-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 14/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.