5. Hukuk Dairesi 2017/5797 E. , 2017/27036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 08/10/2015 gün ve 2014/11045 Esas - 2015/14008 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davanın kabulüne dair mahkeme kararı taraf vekillerinin temyiz üzerine bozulmuş; bu karara karşı, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu taşınmaza yeşil alan düzenlemesi, ağaçlık ve bisiklet yolu yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve proje bütünlüğü gözönüne alınarak imar planında “semt spor sahası” alanında kalan, davacının hissesinin karşılığı olan 52 m²" lik kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği,
Bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmakla,
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile (Kapatılan) 18 Hukuk Dairesinin 08/10/2015 gün ve 2015/11045 esas 2015/14008 karar sayılı bozma kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1- .... mahallesi 27881 ada 1 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir.
Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal alınarak incelenen ... mahallesi 5365 ada 5 (9) parsel sayılı taşınmazın 17.07.1995 tarihli satışının esas alındığı, satış tarihinin çok eski olması sebebiyle, bu emsali esas alarak inceleme yapan rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu taşınmaza yeşil alan düzenlemesi, ağaçlık ve bisiklet yolu yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve proje bütünlüğü gözönüne alınarak imar planında “semt spor sahası” alanında kalan, davacının hissesinin karşılığı olan 52 m²" lik kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, Esas 2013/95 ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra elatılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme harçları ile davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.