Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16010 Esas 2017/2776 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16010
Karar No: 2017/2776
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16010 Esas 2017/2776 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı ile davacı arasındaki ticari ilişki nedeniyle yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği ve davacının borçlu olduğunun tespit edildiği belirtildi. Davalı, borcun bir kısmını çekle ödediğini iddia etmiş ancak davacının defterlerinde çekin kaydının olmadığı ve davalının itirazının haksız olduğu sonucuna varılarak, davacı lehine hüküm verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, icra inkar tazminatı alacaklarına ilişkin düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu’nun 49. maddesi ve açıkça ibraz edilmediği takdirde çekin ödeme aracı olarak kullanılamayacağına ilişkin 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca karar verilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/16010 E.  ,  2017/2776 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vekilleri Av. ... ile Av. ile davalı vekili Av. "un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirerek kumaşları davalıya teslim ettiğini, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlattıkları icra takibinin, davalının itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, borcun 47.500,00 TL"lik kısmının çek ile ödendiğini, bu miktar yönünden davacının hak ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının defter kayıtlarında kaydi olarak 58.810.38.TL davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı defterlerinde ise davacıya olan borcun bir kısmının ödendiğine ilişkin beyan ettiği çekin defterlerde kayıtlı olduğu ve buna göre kaydi olarak 11.310,32.TL davacıya borçlu olarak görünüyor ise de defterlerine kaydetmiş olduğu ve borcundan düştüğü çekle ilgili olarak çek iptali davası açarak ilan yaptırdığı, dolayısıyla sözkonusu çek ile davacıya olan borcun bir kısmını ödediği şeklindeki iddiasının gerçeği yansıtmadığı, sözkonusu çekin davacı defterlerinde de kayıtlı olmadığı, icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, borcun likit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.






    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480,00-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.