Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1395
Karar No: 2022/3906
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1395 Esas 2022/3906 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığı ve işe iadesine karar verildiği ancak işe başlatılmadığı, prim, yemek yardımı, sağlık sigortası gibi hakları olduğu ancak işveren tarafından ödenmediği, boşta geçen süre ücreti, kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları ile prim alacağı ve sözleşme devir prim alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ettiği dava sonucunda Mahkemece kısmen kabul edildiği, prim alacağı noktasında davalı işverenin sunduğu emsal çalışanlara göre 2. ihtimal olarak hesapladığı prim alacağı miktarının hüküm altına alınmış olmasının hatalı ve çelişkilidir ve ilk kararın sadece davalı tarafından temyiz edilmesine göre davalının usuli kazanılmış hakkı da dikkate alınarak prim alacağının hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek temyiz edilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu'nun 17, 24, 25, 32, 35, 41, 42, 49, 50, 53, 54, 55, 56, 61, 63, 64, 65, 77, 98, 100, 105, 125, 126, 127, 485/2; Borçlar Kanunu'nun 2, 7, 20, 22, 23, 25, 26, 1243, 126
9. Hukuk Dairesi         2022/1395 E.  ,  2022/3906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedilmesi üzerine işe iade davası açtığını ve işe iadesine karar verildiğini, süresinde başvurmasına karşın işe başlatılmadığını, son aylık maaşının brüt 15.000,00 TL olduğunu, davalı işverenin ayrıca yılda bir kez prim, aylık 300,00 TL Gsm telefon ödemesi, 250,00 TL yemek yardımı, özel sağlık sigortası, yıllık maaşın %10 tutarında işverenin katkı payı ödediği bireysel emeklilik desteğinin bulunduğunu, davacının her yıl yaptığı işlemler nedeniyle prime hak kazandığını ve bu hakların kendisine ödendiğini, ancak davalı işverenin, davacının 31.05.2011 tarihine kadar ki fiili çalışması ve işe iade davası sonucunda boşta geçen 4 aylık sürenin de katılmasıyla 30.09.2011 tarihinde kadar hak edilen yaklaşık 200.000 USD priminin ödenmediğini, ... temsilcilik ofisi çalışanlarına 3 aylık maaş tutarları kadar prim ödemesi yaptığını, ancak 2009 yılında yine iş sözleşmesini tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte devraldığı davacıya bu ödemeyi yapmadığını ileri sürerek; kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatları ile boşta geçen süre ücreti, prim alacağı ve sözleşme devir prim alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının tüm ücretlerinin bordroda gösterildiği gibi olduğunu, davacı kıdem ve ihbar tazminatında bulunulmuş ise de, davacıya Eylül 2011 bordrosunda ve 21.09.2011 tarihli ödeme dekontu ile kıdem tazminatı karşılığı olmak üzere brüt 14.179,82 TL, ihbar tazminatı karşılığı brüt 31.924,32 TL olmak üzere toplam davacıya net 34.949.27 TL ödendiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğinden bu taleplerin reddi gerektiğini, davacının ve belirttiği emsal personelin devir sözleşmeleri incelendiğinde emsal personelin devir sözleşmelerinde bir devir primi bulunduğunu, ancak davacının sözleşmesinde bu yönde hiçbir hükmün bulunmadığının açıkça görüleceğini, emsal olarak gösterilen personelin davacıdan önce 2007 yılında ve davalı şirketin ortaklık yapısındaki değişiklik ve dolayısıyla belirsizlik esnasında devredildiklerinden kendilerine bu yönde bir devir primi verildiğini, ancak davacının iş sözleşmesinin devredildiği 2009 yılında davalı şirketin devir ve işlemleri sebebiyle yaşanan belirsizliğin ortadan kalktığını, davacı ile aynı dönemde imzalanan sözleşmelerde bu yönde bir devir primi öngörülmediğini, davacının mesnetsiz prim iddia ve talebinin reddi gerekliğini, davacının 4 aylık boşta geçen sureye ilişkin satış prim alacağını da önceki yıllarla kıyaslayarak en az 200,000 USD olacağını iddia ve talep ettiğini, davacının miktara ilişkin iddiasının tamamen hayali olduğunu, işe iade davasında fesih gerekçesinin geçerli bir fesih sebebi teşkil edecek nitelikte olduğunun mahkemece de dile getirildiğini, davacının çalıştığı departmanın kapatıldığını, davacının bu departmanda çalışan iki kişiden biri olduğunu, çalıştığı bölümün zarar etmesi sebebiyle davacıya herhangi bir prim ödemesinin mümkün olmayacağını beyanla davacının prim alacağı talebinin ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Bozma ilamına uyulan Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının prim alacağının olup olmadığı noktasındadır.
    Dairemizin bozma kararı sonrası yapılan yargılamada yapılan araştırma, dosyada bulunan işyeri organizasyon şeması ve davalı tanığının B.K isimli çalışanın davacı ile emsal olabileceği yönündeki beyanı dikkate alındığında, Mahkemenin gerekçesinde davacının emsali çalışanların B.K ve D.A olduğunun kabulü yerinde ise de; Mahkemece bilirkişinin davalı işverenin sunduğu emsal çalışanlara göre 2. ihtimal olarak hesapladığı prim alacağı miktarının hüküm altına alınmış olması hatalı ve çelişkilidir.Bu nedenle davacının emsali çalışanlarının B.K ve D.A kabul edilerek yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, ancak ilk kararın sadece davalı tarafından temyiz edilmesine göre davalının usuli kazanılmış hakkıda dikkate alınarak prim alacağının hüküm altına alınması gerekli iken yazılı gerekçe ile çelişki oluşturmak suretiyle prim alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi