14. Hukuk Dairesi 2019/2874 E. , 2019/8077 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21/03/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 08/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin, davalılar adına kayıtlı olan 4 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini 08.06.2001 tarihinde noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile aldıklarını, taşınmazda iştirak halinde mülkiyet söz konusu olduğundan satılan payların devrinin gerçekleştirilemediğini, iştirak halindeki mülkiyetin 26.07.2011 tarihinde paylı mülkiyete çevrildiğini, davalıların borcunun muaccel hale gelmesine rağmen paylarını müvekkillerine devretmediklerini, bu nedenle davalıların taşınmaz üzerindeki paylarının iptaline, iptal edilen payların müvekkilleri adına yarı oranında tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ilgili davalının taşınmazdaki payının değerinin yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine yarı yarıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ...vekili, davacıların sözleşmeye dayalı talep haklarının zamanaşımına uğradığını, dava konusu satış vaadi sözleşmelerini yaptığı dönemde müvekkillerinin murisi ... ve vekalet verdiği kardeşi ..."ın ayırt etme gücünden yoksun olduklarından sözleşmelerin geçersiz olduğunu, sözleşmelerdeki satış bedelinin murisleri ..."a ödenmediğini, bu nedenlerle davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı ..."in, davalılar ..., ..., ..., ..."e karşı açmış olduğu davanın kabulüne, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ...vd vekili ile bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
1)Davalılar ...vd vekili temyiz harcını mahkemece gönderilen muhtıraya rağmen yatırmadığından, anılan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Bir kısım davalıların temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m.26/1). Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Somut olayda; davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmiş ise de, hükümde dava konusu 4 ada 19 parsel sayılı taşınmaz bilgileri belirtilmeksizin sadece davalıların iptal edilecek paylarının ve davacılar adına tescil edilecek payların belirtilmesi ile yetinildiği anlaşıldığından, infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule görede; tapuda paydaş olmayan davalılar ..., ..., ... adına açılan davanın reddine karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ...vd vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.