11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2320 Karar No: 2019/2292 Karar Tarihi: 06.03.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2320 Esas 2019/2292 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, katılan bir kişiye olan borcunu ödemek amacıyla tümden sahte oluşturulmuş çeki göndermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilerek yargılandığı mahkemede, katılanın sanığın çeki gönderdiğini beyan etmesine rağmen çek üzerinde sanığa ait cironun bulunmaması ve katılanın sözleşme, irsaliye veya başkaca yazılı bir belge ibraz edememesi, belge üzerindeki imzaların sanık eli ürünü olmadığının tespit edilmesi nedeniyle, sanığın suçunun kesin delille sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi gerektiği savunulmuştur. Ancak hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal ettiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Ayrıca, hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden TCK'nin 53/3. maddesi uyarınca hak yoksunluğu uygulanamayacağına dikkat çekilmiştir. Mahkeme kararında, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi 2017/2320 E. , 2019/2292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın, katılan ...’ya aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu ödemek amacı ile tümden sahte oluşturulmuş, suça konu çeki göndermek sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın savunmasında katılan ile aralarında ticari ilişki olduğunu ancak kendisine çek yerine sadece senet verdiğini, suça konu çeki kesinlikle göndermediğini ifade etmesi, katılanın ise suça konu çeki sanığın gönderdiğini beyan etmesine rağmen çekte sanığa ait cironun bulunmaması ve katılanın soruşturma aşamasında kendisinden talep edilmesine rağmen sanık ile aralarındaki hukuki ilişkiye istinaden sözleşme, irsaliye veya başkaca yazılı bir belge ibraz edememesi, ...Kriminal Polis Laboratuvarı‘nın 08.01.2014 tarihli ekspertiz raporuna göre de, suça konu belge üzerindeki imza ve yazıların sanık eli ürünü olmadığının tespit edilmesi karşısında, sanık hakkında katılan ...’nin soyut beyanları dışında mahkumiyete yeterli ve kesin delil bulunmadığının, dolayısı ile yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın üzerine atılı "resmi belgede sahtecilik" suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, b)Hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden TCK"nin 53/3. maddesi uyarınca hak yoksunluğu uygulanamayacağının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan ... vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.