19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7856 Karar No: 2017/2733 Karar Tarihi: 04.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7856 Esas 2017/2733 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin mal sattığı ancak davalının borcunu tam ödemediği için icra takibine başvurulduğunu ve itiraz üzerine işlemin durdurulduğunu iddia ederek, davalının itirazının iptaline karşılık takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Ancak, davalı vekili takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu ve takip konusu faturanın düzenlenmesi akdi ilişkiyi kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak, taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamadığı için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazlardan sayılmaktadır (HMK md. 116/1-a). İlk itirazlar bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacak ve mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceği HMK'nun 163-164 maddelerinde açıklanmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2016/7856 E. , 2017/2733 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının kısmi ödemede bulunduğunu, geri kalan borcunu ödemediğini bunun üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin yapıldığı İcra Müdürlüğü’nün yetkisiz olduğunu, faturaya konu mal alış-verişinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemeyeceği, faturanın düzenlenmesi akdi ilişkinin ve alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, davalının takip konusu faturadaki borcu kabul etmeyerek akdi ilişkiyi inkar ettiği, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığından dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmakda mümkün değildir. O halde sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilebilecek bir olgu haline gelecektir. Nitekim 6100 sy. HMK’nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek,karara bağlanacağının müteakip (HMK md. 117/3) maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK’nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.