8. Hukuk Dairesi 2015/6556 E. , 2017/9956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 740 parsel sayılı taşınmazın tarafların kök miras bırakanı ...."dan miras yoluyla intikal ettiğini, 01.06.1979 tarihinde tüm mirasçılarının katılımıyla düzenlenen miras taksim sözleşmesi ile nizalı taşınmazın 33000 pay kabul edilerek bunun 25600/33000 payının vekil edenlerinin yakın miras bırakanı babalarına, 7400/33000 payının ise davalılardan ..."a isabet ettiğini, sonrasında ..."ın kendisine ait payı vekil edenlerinin babasına satış yoluyla temlik ettiğini açıklayarak, öncelikle nizalı taşınmazda davalıların maliki bulunduğu payların tamamının mümkün olmadığı taktirde ise 01.06.1979 tarihli miras taksim sözleşmesi kapsamında iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili, 23.09.2008 tarihli dilekçesiyle 740 sayılı parselin 3083 sayılı Yasa kapsamında toplulaştırma işlemi neticesinde 236 ada 4 sayılı parsel numarasını aldığını açıklayarak, uyuşmazlık konusu taşınmazı 236 ada 4 parsel olarak ıslah etmiştir.
Davalılardan ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalılar, kendilerine dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiği halde yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, 15.02.2011 gün, 2008/109 Esas, 2011/52 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı ... Aşın vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu 30.11.2012 tarih, 2012/7210-11416 sayılı ilam ile “ Anılan tarihte yapılan miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğu tartışmasızdır. Ancak, miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra .... mirasçıları tarafından 03.10.1989 tarihinde Tapu Müdürlüğü"nde yapılan intikal işlemiyle dava konusu parsel paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak tüm mirasçılar adına tapuya tescil edilmiştir. Miras taksim sözleşmesi yapıldıktan sonra, tapu memuru huzurunda kök miras bırakan üzerinde kayıtlı bulunan dava konusu parselle ilgili paylı mülkiyet şeklinde intikal işlemi gerçekleştirildiğine göre, miras taksim sözleşmesinden dönüldüğünün ve sözleşmenin bozulduğunun kabulü gerekmektedir. Hal böyle olunca, miras taksim sösleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olgu ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteği reddedilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin, davalı ... lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 6100 sayılı HMK’nun 326. maddesi hükmünde, kural olarak yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağı, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davada haklılık oranına göre taraflar arasında paylaştırılacağı açıklanmıştır.
Dava konusu olan ve Mahkemece reddine karar 740 parsel taraflar arasında tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Davanın değeri ise taşınmazın davalının payına isabet eden değeridir. Buna göre; yargılama sonucunda reddine karar verilen taşınmaz yönünden davacı aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinden davacının, davalının tapu payı oranında sorumlu tutulması gereklidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu yönlerden yerinde olup hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Hükmün 5. fıkrasındaki “...5.212,65 TL vekalet ücretinin...” ifadelerinin çıkarılarak yerine “...1.082,76 TL vekalet ücretinin...” ifadelerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca ONANMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen sebeple reddine, taraflarca HUMK"nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.