4. Hukuk Dairesi 2017/4321 E. , 2018/3894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/09/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati tedbir ve haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/01/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 14/06/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, haksız ihtiyati tedbir ve haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı; davacı vekilinin istinaf yoluna başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin komşu taşınmaz malikleri olduğunu, davalının binasının üzerindeki boru ve zeminde açtığı kanal ile yağmur ve terkos sularını müvekkilinin bina ve parseline yönlendirdiğini, müvekkilinin dükkan ve parselinin zarar gördüğünü, davacının bu nedenle başladığı onarım çalışmaları nedeniyle davalının taşınmazına herhangi bir tecavüzü olmadığı halde, davalının müvekkili hakkında haksız yere dava açtığını, şikayette bulunduğunu, müvekkili aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2012/113 esas sayılı dosya ile açılan el atmanın önlenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle, müvekkilinin taşınmazını kullanamadığını, binasını kiraya veremediğini, ayrıca davalının müvekkilini mühür bozma ve imar kirliliğine neden olma suçlamasıyla ... İl Özel İdaresi’ne şikayet ettiğini belirterek, bu nedenlerle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davalının hak arama hürriyeti çerçevesinde mahkemede açtığı el atmanın önlenmesi davası neticesinde yerel mahkemece talebi hukuka uygun görülerek, inşaatın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; davacı aleyhine ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 esas sayılı dosyası ile açılan el atmanın önlenmesi davasının yargılaması sonucunda herhangi bir tecavüzün olmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yenileme kadastrosundan önceki duruma göre tecavüzün olduğu, ancak sonradan yapılan pafta yenileme sonucunda oluşan ölçü durumuna göre tecavüzün olmadığının belirlendiği, buna göre davalının dava açtığı ve tedbirin uygulandığı tarihte kesinleşmiş kadastro tespit ve ölçülerine göre haklı olduğu, sonradan yapılan pafta yenileme işlemi sonucu oluşan ölçü ve hesaplara göre haksız duruma düştüğü, dolayısıyla davalının ihtiyati tedbir tarihi itibarıyla haklı durumda olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacının başvurusu üzerine yapılan istinaf incelemesinde, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı tarafından 11/02/2011 tarihinde, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/113 esas, 2013/52 karar sayılı dosyanda el atmanın önlenmesi talebiyle dava açıldığı, belirtilen dosyanın davalısı, iş bu dosyanın davacısı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiği, tedbirin kararın kesinleşmesine karar devam ettiği, yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından 10/06/2013 tarihinde onandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasının yargılama sürecinde davacı taşınmazında bulunan binayı kullanamamış, kararın kesinleşmesine kadar devam eden ihtiyati tedbir nedeniyle zarara uğramıştır. Şu durumda, ilk derece mahkemesince, davacının maddi zararının kapsamının belirlenmesi için gerekirse uzman bilirkişiden rapor alınarak buna göre sonuca gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme yapılarak davacı aleyhine verilen ihtiyati tedbirin başlangıçta haklı olduğu gerekçesiyle, davacının maddi tazminat talebinin reddedilmesi doğru olmamış; Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hmk 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.