Esas No: 2022/2327
Karar No: 2022/4020
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2327 Esas 2022/4020 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/2327 E. , 2022/4020 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin değişik şantiyelerinde 19.06.2006- 09.10.2012 tarihleri arasında maden mühendisi olarak en son 6.160,00 TL ücretle çalıştığını, üç öğün yemek ve barınma giderinin işverence karşılandığını, çalışması boyunca genel tatiller de dahil olmak üzere haftada yedi gün, günde on bir saat çalıştığını, bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının 2007 yılı Şubat ayında işe başladığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesinin iş bitimi sebebi ile sona erdiğini, fesihte kıdem ve ihbar tazminatları ile diğer işçilik alacaklarının ödendiğini, davacının ücretinin bankaya yatan tutar kadar olduğunu, işe başlama tarihinin de 2007 Şubat olduğunu, davacıya tüm tatil ve fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini ve bordroların davacı tarafından ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.02.2016 tarihli ve 2015/156 Esas, 2016/43 Karar sayılı kararı ile toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 tarihli ve 2016/10928 Esas, 2019/8864 Karar sayılı kararı ile tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla çalışma alacağı yönünden ücret bordrolarındaki tahakkuklar gerçek bir ödemeyi göstermediğinden, gerçek bir fazla çalışma ücreti ödemesinden bahsedilemeyeceği, kaldı ki tahakkuk bulunmayan dönemlerin de mevcudiyeti karşısında Mahkemece tanık anlatımları doğrultusunda tespit edilecek fazla çalışma ücretinden makul oranda bir indirim ile varsa bu alacağın hüküm altına alınması; hafta tatili alacağı bakımından davalı ile husumeti bulunmayan tanığın hafta tatillerinin ayda dört gün şeklinde toplu olarak kullandırıldığı yönündeki beyanına göre hesaplama yapılması ve ıslaha karşı zamanaşımı defin dikkate alınması gerektiği ve ayrıca genel tatil alacağının dava ve ıslah dilekçesinde toplam 1.200,00 TL olarak talep edilmesine rağmen davacının talebini aşar şekilde 3.812,74 TL genel tatil alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğuna yönelik gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.10.2020 tarihli ve 2019/413 Esas, 2020/321 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyulduktan sonra aldırılan bilirkişi ek raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulmuştur.
E. Bozma Kararı
Dairemizin 01.04.2021 tarihli ve 2021/1764 Esas, 2021/7351 Karar sayılı kararı ile tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bozmaya uyulmasına rağmen hafta tatili alacağı yönünden bozma gereklerinin yerine getirilmediği belirtilmiş ve dava konusu hafta tatili alacağının, davacının üç hafta boyunca hafta tatillerinde çalıştığı ve sadece ayda bir gün hafta tatilini kullandığı kabul edilerek ayda üç hafta tatili için %50 zamlı ücrete göre hesaplanması, toplu olarak izin kullandığı üç gün için ödenen günlük ücretinin de hesaplanan alacaktan mahsup edilmesi suretiyle belirlenmesi; ayrıca hüküm altına alınan miktarların net mi brüt mü olduğunun da hüküm fıkrasında gösterilmesi gerektiğine yönelik gerekçelerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyulmuş ve aldırılan bilirkişi ek raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hafta tatili alacağı da hüküm altına alınmıştır.
G. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekilince süresi içinde temyiz yoluna başvurulmuş, davalı vekilince de yine süresi içinde katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozmadan sonra verilen kararın davacı lehine oluşan usulî kazanılmış hakka aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) "usulî kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulî kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay YİBBGK, 09.05.1960 tarihli, 1960/21 E., 1960/9 K. sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay YİBBGK, 04.02.1959 tarihli, 1959/13 E., 1959/5 K. sayılı kararı).
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca imkan bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava konusu fazla çalışma alacağı bakımından, Mahkemenin 01.10.2020 tarihli kararında 54.012,49 TL olarak hüküm altına alınan miktarın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Bozmadan sonra tesis edilen hükümde ise 54.012,49 TL fazla çalışma alacağının 19.000,00 TL’sine dava tarihinden, kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütüldüğü görülmektedir. Kısmi olarak açılan davada, alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmüş, kararı temyiz eden davalı vekilince faizin dava ve ıslah tarihinden yürütülmesi gerektiği yönünde bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş ve bu husus Yargıtayca da bozma nedeni yapılmamıştır. Hüküm altına alınan miktarda bir değişiklik de olmadığına göre fazla çalışma alacağının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi, davacı lehine usulî kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu durumda bozmadan sonra da aynı şekilde hüküm kurulmalıdır.
3. Davacı lehine oluşan usulî kazanılmış hakka aykırı şekilde karar verilmesi bozma nedeni ise de yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “ 54.012,49 TL brüt fazla çalışma ücretinin 19.000,00 TL sinin dava tarihinden, kalan kısmının ıslah itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” rakam ve sözcüklerinin hükümden tamamen çıkartılmasına ve yerine “ 54.012,49 TL brüt fazla çalışma ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” rakam ve sözcükleri yazılarak hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 23.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.