Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22497
Karar No: 2019/11866
Karar Tarihi: 27.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/22497 Esas 2019/11866 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/22497 E.  ,  2019/11866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, garson olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı kurum vekili, husumet yönünden davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı ile birlikte 2007 yılından itibaren çalışmaya başladıklarını, davacının kendi isteği ile ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
    Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım için kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
    Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davalı tarafın cevap dilekçesinde ki zamanaşımı def’i dikkate alınarak bilirkişi raporu tanzim edilmiş davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı dava dilekçesinde fazla çalışma ücretinı 5.000,00 TL olarak istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 8.401,90 TL fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmıştır. Davacı tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ile miktarın arttırılması üzerine davalı tarafından ıslaha karşı zamanaşımı def"i ileri sürülmüştür. Ek raporda davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktarların ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenip etkilenmediği tespit edilmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alınması aşamasında davacının dava dilekçesindeki ilk talepleri göz önünde bulundurularak davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı yeniden değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hesaplama ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatı net hesaplandığı halde mahkemece brüt olarak hükmedilmesi hatalıdır.
    4-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriğine göre ; davacı vekili 01.08.1993 yılından 21.01.2013 yılına kadar hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde davalı kurumda çalıştığını iddia etmiştir. Davalı vekili davacının 2007 yılı itibari ile şirkette çalıştığını, önceki dönem çalışmasının olmadığını savunmuştur. Tanıklar davacının uzun yıllar işyerinde çalıştığını beyan etmiştir. Hizmet cetvelinde 01.08.1993-28.06.2005 tarihleri arası çalışması görünen işveren ... işyeri adresi ... Üretim Kampı olduğu anlaşılmaktadır. Hizmet süresinin tespiti kamu düzeni ile ilgilidir. Davacının hizmet döküm cetvelinde kayıtlı 08.07.2005- 01.05.2007 yılları arası döneminde işveren olarak gözüken işyerlerinin davalı şirket ile ilgili hizmet alım ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davacının belirtilen dönemde davalı şirkete bağlı işyerinde çalışması olup olmadığı belirlenerek hizmet süresi kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 27.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi