Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9548 Esas 2017/2727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9548
Karar No: 2017/2727
Karar Tarihi: 04.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9548 Esas 2017/2727 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir bonodan kaynaklı icra takibinde bulunulması üzerine, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır. Davalı, davacının daha önce açtığı imza itirazı davasının, mahkemece yapılan incelemesi sonucu imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği ve davasının reddine karar verildiğini ileri sürerek, davanın reddini ve icra inkar tazminatının alınmasını istemiştir. Mahkeme, davacının borcu olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, icra hukuk mahkemesi kararlarının takip hukukuna ilişkin olduğu ve kesin hüküm oluşturmadığı, dolayısıyla menfi tespit davasında da hükme dayanak yapılamayacağı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu'nun 368. maddesi (icra inkar tazminatı)
- Medeni Kanun'un 20. maddesi (edadı geçmiş delil)
19. Hukuk Dairesi         2016/9548 E.  ,  2017/2727 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı, davalının aleyhine bir adet bonodan kaynaklanan icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ve davalıya hiçbir borcunun olmadığını ileri sürerek Sinop İcra Müdürlüğünün 2012/3403 esas sayılı dosyasına borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının icra takibine konu olan senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile Sinop İcra Hukuk Mahkemesine imza itirazı davası açtığını ve mahkemece yapılan incelemesi sonucunda imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/126 Esas ve 2014/10 Karar sayılı kararı ile davasının reddine karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddine, asıl alacağın % 20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınmasını istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin mahkeme kararı bulunduğu, davacının borcu olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava bonodaki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
    İcra Hukuk Mahkemesi kararları takip hukukuna ilişkin olup ihalenin feshi ve istihkak davaları dışındaki İcra Hukuk Mahkemesi kararları maddi hukuk açısından açılan menfi tespit davalarında kesin hüküm oluşturmaz. Yerel mahkeme yönünden kesin hüküm oluşturmayan ve bağlayıcı bulunmayan İcra Hukuk Mahkemesi"nce aldırılan bilirkişi raporunun ve İcra Hukuk Mahkemesi kararının hükme dayanak yapılması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.