4. Hukuk Dairesi 2016/4464 E. , 2018/3885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, asıl davada davalılar ... ve ..., birleşen davada ... aleyhine 30/11/2004 ve 14/03/2005 günlerinde verilen dilekçeler ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de diğer davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Asıl ve birleşen dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kurum vekili; Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi Denetmenleri tarafından 03/09/2004 ve 23/02/2005 tarihlerinde düzenlenen inceleme raporlarına göre, asıl ve birleşen dosya davalılarının ... Mal Müdürlüğünde görevli oldukları dönemde, vergi mükelleflerinden dava dışı ... Yapı Ltd. Şti hakkında 19/07/2002 tarihinde düzenlenen 36 ve 37 nolu vergi inceleme raporlarının işleme konulmaması nedeniyle tarh edilmesi gereken vergi, kesilmesi gereken cezalar, 6183 sayılı Kanun’a göre hesaplanması gereken gecikme faizinin zamanaşımına uğradığının tespit edildiğini beyan ederek, zararın kusuru bulunan davalılardan müşterek ve müteselsil tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekilleri, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Kural olarak, gerçek zarar hüküm altına alınmalıdır (BK 42, TBK. madde 50). Bu da, zararlandırıcı eylemden önceki durum ile sonrası arasındaki farktan ibarettir. Ancak; hakim, durumun özelliğini ve kusurun ağırlığını da gözetmekle yükümlüdür (TBK. madde 51/1). Yasa koyucu, bu hükümle hakime, her somut olayın özelliğine göre tazminatın kapsamını belirleme ve hakkaniyet çerçevesinde (TMK. madde 4) takdir yetkisini kullanma imkanını, daha da ötesinde görevini vermiştir. Hakim burada, karşılıklı yararlar dengesini de göz önünde tutacaktır.
Somut olayda, açıklanan yönler ve dava konusu olayın gerçekleşme biçimi, çalışma koşulları, yapılan işin mahiyeti, davalıların bir çıkar elde etme amacı bulunmadığı da gözetilerek, tahsiline karar verilen zarar miktarından BK 43-44 maddeleri (TBK. Madde 51-52) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Bu hususun gözetilmemiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.