11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8965 Karar No: 2019/2273 Karar Tarihi: 05.03.2019
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8965 Esas 2019/2273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçuyla cezalandırılması hükümleri kesinleşti. Ancak, defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat kararı, vergi incelemesinin firma yerinde yapılması gerektiğine dair kanunun varlığı göz önüne alınarak yasal açıdan geçersiz görüldü. Sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik ise, katılan vekilinin talebi değerlendirilirken, avukatlık ücreti ile sınırlı olduğu kabul edildi. Ancak, maktu avukatlık ücretinin katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca sanıktan tahsil edilerek katılana verilmesinin gerektiğine dair hüküm fıkrası düzeltildi ve karar onaylandı. Kararda Bahsi Geçen Kanun Maddeleri: - 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139. maddesi. - 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi. - Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi, 5. fıkrası.
11. Ceza Dairesi 2017/8965 E. , 2019/2273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet,Beraat
A) Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi: 213 sayılı VUK"nin 139. maddesine göre, iş yerinin faal olması durumunda vergi incelemesinin iş yerinde yapılmasının gerekli olması, maddede öngörülen incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnaların varlığı önceden belirlenmeden ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın iş yerinde tebliğ edilmiş olması karşısında; yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sonucu itibarıyla doğru olan beraat hükmünün ONANMASINA, B) Sanık hakkında 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi: Katılan vekilinin temyiz talebinin avukatlık ücreti ile sınırlı olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olduğundan kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, "katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.