Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15053
Karar No: 2019/5692
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15053 Esas 2019/5692 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/15053 E.  ,  2019/5692 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 07.05.2019 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili; davacıların murisi ... "ün dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacıların murisinin 12/11/2012 tarihinde vefat ettiğini belirterek davacıların murisi ile davalı arasında akdedilen matbu hayat sigortası sözleşmesindeki Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6. maddesine uymayan müzakere edilmeksizin, tek taraflı olarak tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek ve tüketici aleyhine dengesizliğe neden olacak şekilde sözleşmeye konulan (Bilgilendirme ve sağlık beyanı formu) haksız şartların iptali ile alacağın tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı vekili tavzih dilekçesinde dava dilekçesi ile davanın matbu hayat sigortası sözleşmesinin iptali ve 6.898,00 TL"nin davalıdan tahsiline yönelik olduğunu belirtmiştir.
    Davalı vekili; görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, sigortalının vefatına yol açan rahatsızlığın 6 yıl öncesine dayandığını, bu hususların sigorta poliçeleri imzalanırken bilinmiyor olmasının mümkün olmadığını, buna rağmen tamamen sağlıklı olduğunu beyan eden ve sağlık beyan
    formunu imzalayan mütevefanın imzalı formu ortadayken mirasçılarının hak talebinde bulunmalarının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıların murisinin davalı ile hayat sigortası sözleşmesi yaptığı, poliçe düzenlenmesinden önce kalp hastası olduğu halde bu durumu sigortacıya bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, ölümün kalp rahatsızlığından meydana geldiği, sigortacının riskin gerçekleştiği ve gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunulduğunu öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede cayma hakkını kullandığı ve bu nedenlerle davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sigorta tazminatı alacağı mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    15.01.2013 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
    28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
    6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli
    kılınmıştır. Bunun yanında Kanun"un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
    Ancak somut olayda; 15.01.2013 dava tarihinde 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un ilgili maddeleri yürürlükte değildir. Taraflar arasında sigorta sözleşmesi vardır, sigorta sözleşmeleri de TTK’da düzenlenmiş olup mutlak ticari dava söz konusudur. Davacılar murisinin dava dışı Banka’dan kredi kullanması bu davanın konusu değildir.
    O halde dava tarihi itibari ile yürürlükte olmayan kanunun uygulanmayacağı, davanın mutlak ticari dava olması gözetildiğinde somut olayda davanın görülmesinde ticaret mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle 15.01.2013 tarihinde davacının açtığı sigorta sözleşmesinden doğan tazminat davasında Asliye Ticaret Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle HMK"nun 114-115 maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi