15. Hukuk Dairesi 2021/1361 E. , 2021/386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatife üyeliği sırasında, kooperatiften hayvan yemi, slaj vb. gibi hayvancılık ihtiyaçlarını gidermek için malzemeler aldığını, kooperatife süt vermeyi bırakan davalının cari hesaba dayalı kalan 60.283,09 TL borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kooperatife borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, bozma sonrası birleşme kararı verilen davada müvekkilinin ... -... ... ve Çevresi Tarımsal Kooperatifine verdiği sütlerin bedelini tahsil edemediğini, faturaya dayalı olan alacağının tahsili için icra takibine girişildiğini, borçlu kooperatif yetkililerinin haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 60.283,09 TL alacaklı göründüğü, gerekçesiyle davanın kabulü ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23.Hukuk Dairesi"nin 14.03.2014 tarih ve 2014/989 Esas 2014/1950 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin başladığı tarihten itibaren tarafların tüm defter ve kayıtları ile cari hesabı oluşturan faturalar getirtilerek, faturaların karşı tarafa tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı, faturaya konu malların karşı tarafa teslim edilip edilmediği hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada her iki tarafında ticari defterlerinin, cari hesabın başladığı tarihten itibaren usulüne uygun tutulmadığından lehlerine delil olma özelliği olmadığı ancak sahibi aleyhine delil olma özelliğini yitirmediği, asıl davada davacı kooperatifçe cari hesap ekstresinde görünen faturaların bir kısmının sunulmadığı, sunulu olanların ise teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, faturanın usulünce tebliğ edildiğini varlığını ispatlayamayan davacının alacağının bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında davacı kooperatiften alacağın bulunmadığına ve davacıya düzenlediği tüm fatura bedellerini nakit olarak tahsil ettiğine dair kayıt bulunduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı kooperatif vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl dava, ortağın kooperatife olan borcuna dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Asıl davada davacı kooperatifin cari hesaba göre alacağını dayandırdığı faturalardan 41 adeti dışındaki faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda defterlerine kayıt ettiği faturaların davalıya teslimini veya tebliğini aramaya gerek yoktur. Bu kayıtlar davalı aleyhine delil teşkil eder. Davalı defterinde kayıtlı faturaların ödendiğini ispat yükümlülüğü de davalıda olup, kayıtlarda gözüken nakden ödemeye ilişkin herhangi bir delil ve belge sunulmamıştır. Bu durumda talep edilen 60.283,09 TL alacağa ilişkin davalı defterinde kayıtlı olmayan 41 adet fatura toplamı 10.100,85 TL düşülerek bakiye 50.182,24 TL üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekirken yanılgılı gerekçeyle hükme esas alınan muhasebeci bilirkişi raporunun da yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.