Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1048 Esas 2021/447 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1048
Karar No: 2021/447
Karar Tarihi: 28.09.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1048 Esas 2021/447 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/1048 E.  ,  2021/447 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Avukat ... ve davalı asil ... ile vekil Avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, davacı şirketler tarafından davalı muhasebeciye hataen yapılan ödemenin tahsili istemine ilişkindir.
    Davalı taraf aşamalardaki beyanları ve bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesi ile; KDV iade tescil ve terkin işlemlerinin nakden ya da mahsuben yapıldıklarını, mahsuben yapılan iadelerin ve 5.000,00 TL’nin altındaki nakden iadelerin yeminli mali müşavir raporu olmaksızın yapılabildiklerini ve 18 yıldır davalının davacılar adına mahsuben yapılan KDV tescil-terkin işlemlerine aracılık ettiğini ayrıca davacıların bu işlemlerin hemen hemen hepsini mahsuben gerçekleştirdiğini ve bu durumun vergi dairesi kayıtları ile davalının adının yer aldığı KDV beyannamelerinde sabit olduğunu iddia ettiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bahsi geçen hususlara değinilmeksizin tanzim edildiği ve davalı iddialarını değerlendiren ek rapor tanzimi yoluna da gidilmediği anlaşılmıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. Aynı Kanun"un 282. maddesinde belirtilen bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı ve hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir edeceği hükmü, HMK"nın 281. madde hükmü uyarınca bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama alabileceği veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Bu durumda, mahkemece, hükme esas bilirkişi raporunun yeterli inceleme içermediği, bilirkişilerin uzmanlığına ilişkin itirazların bulunduğu, çelişkilerin giderilmesi gerektiği gözönüne alınarak, alanında uzman en az biri yeminli mali müşavir olmak üzere üç kişilik yeni bir bilirkişi kurulundan, vergi dairesi ve taraf kayıtları incelenmek suretiyle, davalının itirazlarını değerlendiren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 22.05.2019 tarih ve 2019/338 Esas 2019/692 Karar sayılı kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
    Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.