Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1285
Karar No: 2019/2270
Karar Tarihi: 05.03.2019

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1285 Esas 2019/2270 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir plastik ve mutfak sanayi şirketinin çoğunluk hissesine sahip ortakları ve müdürleri olan sanıkların, sahte imza atarak şirket karar defterindeki bazı kararları kullanmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan davada verilen bir mahkumiyet kararıdır. Sanıklar, iddianameye konu eylemlerin şirketi borçlandırıcı esaslı işlemlerden olmadığını savunmuş olsa da, mahkeme sanıkların hukuki durumunu eksik araştırma ile belirlediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kararda ayrıca, belgede sahtecilik suçlarına ilişkin kanun maddeleri de detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarihli ve 80/98 sayılı kararına göre, belgede sahtecilik suçlarında rıza üzerine imza atılması durumunda suç kastından bahsedilemeyeceği ve suçun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç kastının ve maddi gerçeğin tespiti için vekaletnamenin incelenmesi gerektiği ve temsil yetkisinin geri alınıp alınmadığının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri olarak ise kararda, TCK'nın 51. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak denetim süres
11. Ceza Dairesi         2019/1285 E.  ,  2019/2270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-... Plastik ve Mutfak Sanayi Tic Ltd Şti."nin çoğunluk hissesine sahip ortakları ve müdürleri olan sanıkların, şirket karar defterinin 10. sayfasındaki 29/08/2005 tarihli "Ana Sözleşmenin 6. Maddesinin Tadili" başlıklı kararda, 11. sayfasındaki 10/10/2005 tarihli "Teşhir Amaçlı Açılmış Olan Mağazanın Kapanışı" başlıklı kararda, 13. sayfasındaki 15/06/2006 tarihli "... Mağaza Kapanışı" başlıklı kararda, 17. ve 18. sayfalarındaki 06/04/2007 tarihli "Ünvan ve Maksat Konu Değişikliği" başlıklı kararda şirketin diğer ortağı olan babaları müteveffa ..."un yerine sahte imza atıp bu şekilde hazırlanmış kararları şirket işlerinde kullanmak suretiyle zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların, kendilerinin şirketin hakim ortağı (pay çokluğu sahibi) olduklarını, karar almak için babaları..."in oyunun zorunlu olmadığını, esasen babaları ..."in şirket işleri ile ilgili olarak vekaletname de verdiğini, iddianameye konu eylemlerin şirketi borçlandırıcı esaslı işlemlerden olmadığını, ayrıca sahteliği iddia edilen belgelerdeki ... adına atılan imzaların kendilerine ait olmadığını savunmaları; ... Ticaret Sicili Müdürlüğü"nün 11.06.2013 tarihli yazısından, sanıkların şirketin çoğunluk hissesine sahip olduklarının ve münferit imzaları ile şirketi temsil ve imzaya yetkili kılındıklarının anlaşılması; ...Noterliği tarafından düzenlenen ve müteveffa ... tarafından ..."a verilen 11835 numaralı vekaletnamenin kapsamı ve ..."un suça konu karar tarihlerinden çok sonra 24/03/2009 tarihinde ölmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarihli ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında, önceden verilen rıza üzerine imza atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık ve zımni olabileceği dikkate alınarak, suç kastının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; .... Noterliğinin 28.05.2002 tarihli ve ... yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenerek, suça konu belgelerin temsil yetkisinin kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, vekaletnamede yazılı yetkileri sona erdiren sebeplerden birinin veya vekaletnamenin geçerliliğini etkileyen başka bir sebebin bulunup bulunmadığının, temsil yetkisinin geri alınması söz konusu ise bu durumdan sanıkların haberdar olup olmadığının belirlenmesi, sanıkların zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket edip etmediğine ilişkin delillerin kararda gösterilip, sahtecilik kastının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi;
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre;
    a) ... Ticaret Sicili Müdürlüğü"nün 11.06.2013 tarihli yazı ekinde bulunan şirketin ana sözleşmesinin incelenmesinde "yeter sayısı"nın düzenlendiği sözleşmenin 21. maddesinde, "ana sözleşme değişikliğinden başka hususlarda karar verilmesi için ortaklığın yarı sermayesinden fazlasını temsil eden ortakların görüşülen husus hakkında olumlu oy vermiş olmaları"nın yeterli olduğunun belirtildiği; şirket karar defterinin 11. sayfasındaki 10/10/2005 tarihli "Teşhir" Amaçlı Açılmış Olan Mağazanın Kapanışı" başlıklı karar ile 3. sayfasındaki 15/06/2006 tarihli "...Mağaza Kapanışı" başlıklı karar ile ilgili sanıklara yüklenen fiilin sanıkların şirketin çoğunluk hissesine sahip olmaları nedeniyle "faydasız sahtecilik" suçu kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında söz konusu belgelerin zincirleme suç kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK" nın 51. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olarak, denetim süresinin hükmedilen hapis cezasından daha az tayini,
    c) l136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, sanıklar hakkında mahkumiyet kararları verilmiş olduğundan kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine ayrı ayrı maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    d) Adli emanetin 2014/4439 sırasında kayıtlı belgelerin Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/324 Esas sayılı davasına ait olduğu dikkate alınmadan "karar kesinleştiğinde şirket temsilcisine iadesine" karar verilmesi ve adli emanetin 2013/13982 ve 2014/8876 esasında kayıtlı olan suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi