Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5633
Karar No: 2022/3253
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5633 Esas 2022/3253 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, erkek eşin yaptığı satışın gerçek olduğuna dair ilk derece mahkemesi kararına itiraz etti. Bölge adliye mahkemesi ise taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından bedeli ödenerek satın alındığını ve devir işleminin katılma alacağını azaltma amacı taşımadığını belirterek davacının istinaf talebini reddetti. Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağa ilişkin olarak erkek eşe karşı açılan dava sonucunda, tasfiyeye konu taşınmazların tespit edilen değeri üzerinden toplam değeri yarı oranındaki katılma alacağı miktarının belirlendiği ve sadece bir taşınmazın davalı üçüncü kişiye satıldığı, diğer iki taşınmazın erkek eş adına kayıtlı olduğu anlaşıldı. Mahkeme, davacının kazandırma veya devirden yararlandığı malvarlığı nedeniyle belirlenen katılma alacağının eksik kalan miktarıyla sınırlı olarak davalı üçüncü kişinin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Kararda, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde dikkate alınacak kanun maddeleri de açıklandı: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesi ve 241. maddesi.
2. Hukuk Dairesi         2021/5633 E.  ,  2022/3253 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Somut olayda, ilk derece mahkemesince, erkek eşin davalı 3. kişiye yaptığı satışın gerçek satış olduğu, TMK 241. maddesi gereğince katılma alacağı davasının davalıya ihbar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı tarafın istinaf etmesi üzerine bölge adliye mahkemesince de davalı 3. kişi tarafından bedeli ödenerek taşınmazın satın alındığı ve devir işleminin katılma alacağını azaltma amacı taşımadığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verildiği, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağa ilişkin olarak erkek eşe karşı açılan ... Aile Mahkemesinin ....sayılı dava dosyasında ‘.... Mahallesi 865 Ada 944 Parsel C Blok 1 Numaralı Bağımsız Bölümün değerinin 98.270,75 TL, B Blok 14 Numaralı Bağımsız Bölümün değerinin 83.797,72 TL ve Dinar İlçesi Akçaköy'de bulunan 301 ve 303 parsel sayılı taşınmazların değerinin ise 46.735,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen bu üç değerinin toplamda 228.803,47 TL olduğu anlaşılmakla, yapılan değer tespitine göre toplam değeri 228.803,47 TL olan taşınmaz değerlerinin yarı oranındaki katılma alacağı miktarının 114.401,73 TL olduğu, ancak davacı vekilinin ıslah ettiği miktar ve taleple bağlı olmak üzere 111.791,04 TL katılma alacağının olduğu’ gerekçesiyle alacağın tahsiline karar verildiği, tasfiyeye konu taşınmazlardan sadece ... Numaralı Bağımsız Bölümün davalı ...’ye boşanma dava tarihinden (20.03.2014) sonra 26.11.2014 tarihinde satıldığı, ... Numaralı Bağımsız Bölümün de dava dışı 3. kişi ...’ye boşanma dava tarihinden ... sonra ... tarihinde satıldığı, tasfiyeye konu diğer iki taşınmazın erkek eş adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK 241. maddesi gereğince eksik kalan katılma alacağının 3. kişiden tahsili isteğine ilişkindir.
    Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Tasfiye sırasında borçlu eşin mal varlığı ya da terekesinin borcu ödemeye yetmediğinin anlaşılması durumunda, sonradan üçüncü kişi aleyhine TMK'nin 241. maddesine göre eksik kalan miktarla sınırlı olarak alacak davası açılabilecektir.

    Öncelikle TMK 241. maddesi gereğince açılacak alacak davalarında tasfiyeye konu malvarlığı TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer olması, diğer bir deyişle, tasfiyeye konu malvarlığının mal rejiminin devamı sırasında 3. kişiye devri gerekir. Somut olayda davalı 3. kişiye satış boşanma dava tarihinden sonra, yani mal rejimi sona erdikten sonra devredilmiş olup, TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer değildir. Diğer yandan, TMK 241. maddesi gereğince açılacak alacak davalarında, kazandırma veya devirden yararlandığı malvarlığı nedeniyle belirlenen alacağın eksik kalan miktarıyla sınırlı olarak 3. kişinin sorumluluğu bulunmakta olup, davalı 3. kişinin devralmadığı malvarlığı nedeniyle de hükmedilen katılma alacağından 3. kişinin sorumluluğu olmaz.
    O halde, mahkemece, davanın davalı 3. kişinin devraldığı taşınmazın TMK 229. maddesi gereğince eklenecek değer olmadığı ve kazandırma veya devirden yararlanmadığı malvarlığı nedeniyle de TMK 241. maddesi gereğince sorumlu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ret kararı verilmesi doğru değilse de ret kararı sonuç itibari ile doğru olduğundan, gerekçenin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. (HMK m. 370/4)
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle gerekçe düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.04.04.2022 (Pzt.)
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi