![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/1087
Karar No: 2022/4310
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1087 Esas 2022/4310 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ve davalı arasındaki alacak davasında, davacının temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Temyiz istemi reddedilmiştir. Yeni düzenlemelerle beraber İlk Derece Mahkemesi kararlarına direkt olarak temyiz yoluna başvurma hakkı kaldırılmıştır. İlk Derece Mahkemesi kararlarından sonra artık istinaf kanun yolu kullanılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmaması halinde, karar kesinleşebilir. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu reddedebilir ya da İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak yeniden hüküm verebilir. Karşı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi halinde temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa aittir. İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır. Kanun maddeleri: 5235 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddeleri.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 50. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 13. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1- Davalı Temyizi Yönünden:
Hukuk mahkemelerinin kanunlarla kesin olduğu belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi, 5235 sayılı Kanun ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından "Temyiz yolu ile " yapılmakta iken, 5235 sayılı Kanun ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.
İstinaf kanun yolu uygulamasında, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulmakta, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulmaktadır. Böylece önce İlk Derece Mahkemesinde ilk derece yargılaması yapılarak karar verilmekte, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi ile vakıa ve hukukilik denetimi yapılmakta, son olarak da Yargıtay’ca temyiz incelemesi yapılmaktadır.
Yeni sistemde temyiz edilen karar İlk Derece Mahkemesinin kararı değil, Bölge Adliye Mahkemesinin kararıdır. Artık İlk Derece Mahkemesi kararının doğrudan temyiz edilmesi mümkün değildir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılama sitemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmekte; istinaf başvurusunda bulunulmaması halinde karar kesinleşmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusu üzerine başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden/esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak yeniden hüküm kurulabilir. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Taraflardan birisinin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmaması halinde kamu düzenine aykırılık yok ise, diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmayan veya süresini geçirdiği için istinaf kanun yoluna başvuramamış olan tarafın, karşı tarafın istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi halinde temyiz kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı yoktur. Bunun gibi, Bölge Adliye Mahkemesinin esas hakkında verdiği yeni kararlarda, istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmayan tarafın aleyhine hüküm tesis edilmemişse yine temyiz kanun yoluna başvuruda hukuki yararı olmaz. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı sadece davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu halde, istinaf yoluna başvurmayan ve istinaf mahkemesince de aleyhine İlk Derece Mahkemesince tesis edilen karardan farklı bir karar verilmeyen davalının Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; davalının Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etme hakkı olmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2- Davacı Temyizi Yönünden:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddeleri uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine, 31.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.