Esas No: 2022/1285
Karar No: 2022/3256
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1285 Esas 2022/3256 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir babalık davasında, mahkeme hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddedilmesine karar verdi. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bu kararın yanlış olduğunu belirtti ve davanın aile mahkemesi sıfatıyla görülmesi, Cumhuriyet Savcısı ve Hazine'ye ihbar edilmesi gerektiğini hatırlattı. Ayrıca, çocuk veya kayyım tarafından açılan babalık davalarında hak düşürücü süre olmadığını ifade etti. Kararda, babalık davasıyla ilgili kanun maddeleri olan Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve 303. maddelerine de yer verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Babalık Davası
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı, hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. (TMK'nin mad. 301). Bu dava, ana ve çocuk tarafından babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesine göre, görevli mahkeme, aile mahkemesidir. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Bu husus gözetilmeksizin davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de; dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; ''Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır.
Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise TMK m. 303’de düzenlenmiştir. Buna göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Çocuğun açacağı babalık davası yönünden; hak düşürücü süreyi düzenleyen ikinci fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Somut olayda, mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava Cumhuriyet savcısına ve Hazine’ye ihbar edilerek, çocuk ve çocuk adına kayyım tarafından açılan babalık davalarında her hangi bir hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05.04.2022 (Salı)