Esas No: 2020/681
Karar No: 2021/1752
Karar Tarihi: 15.12.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/681 Esas 2021/1752 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/681
Karar No : 2021/1752
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - … (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otelcilik Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kira sözleşmesi uyarınca yaptığı ödemelere ilişkin faturaların kiraya veren tarafından kanuni süresinden sonra düzenlenmiş olması nedeniyle fatura almadığından bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca 2013 yılının Temmuz dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
Davacı şirketçe işletilen otelde yapılan denetim neticesinde düzenlenen … tarih ve … sıra nolu tutanak ile … Turizm İşletmeleri ve Ticaret Anonim Şirketi'nden kiralanan otelin 2013 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin kira faturalarının süresinden sonra düzenlendiğinin tespit edildiğinden bahisle davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca süresi içinde fatura almama nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Cezai yaptırıma bağlanmış olan bir fiilin tüm unsurları ile gerçekleştiği saptanmadıkça ceza uygulanamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi idari cezalar için de geçerli bulunduğundan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için fıkrada sayılan belgelerin verilmediğinin, alınmadığının veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verildiğinin ve bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların hukuken geçerli bir şekilde tespit edilmiş olması zorunludur.
Uyuşmazlıkta, yukarıda belirtilen şekilde somut bir tespit bulunmadığı gibi kiralama işlemine ilişkin faturanın, tutanak düzenlenmeden önce yasal süresinden sonra da olsa düzenlendiği ve davacı tarafından alındığı tespit edildiğinden, fatura almama fiilinin gerçekleşmediği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, her ne kadar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin (5) numaralı bendinde, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtilmişse de bu madde hükmünde herhangi bir cezai yaptırım öngörülmemiştir. Kanun'un 353. maddesinde de, düzenlenmiş olmakla beraber Kanun'un 231. maddesinin (5) numaralı bendi uyarınca hiç düzenlenmemiş kabul edilen belgeler için de özel usulsüzlük cezası uygulanacağına ilişkin bir ifadeye yer verilmemiştir.
Bu itibarla, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu cezayı kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 08/03/2018 tarih ve E:2014/8972, K:2018/1227 sayılı kararı:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 232. maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları; 231. maddesinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağlardan farklı meblağlara yer verilmesi halinde bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine her bir belge için maddede belirtilen miktardan aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
Fatura düzenleme yükümlülüğü olanların bu faturayı malın teslimi tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde düzenlemesi gerektiği, bu süre geçtikten sonra düzenlenecek faturanın hiç düzenlenmemiş, dolayısıyla alınmamış sayılacağı ve bu durumun özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektireceği açıktır.
Davacı şirket yetkilisi nezdinde tanzim edilen 09/07/2013 tarihli tutanakla, işyerinin kiralık olduğu, mülk sahibince 2013 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin faturaların aynı yılın Mart döneminde düzenlendiğinin saptanması üzerine yasal süre geçtikten sonra fatura alınması nedeniyle dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, özel usulsüzlük cezasına konu faturaların yasal süresinden sonra düzenlendiği hususu çekişmesiz olup yasal süresinden sonra düzenlenmiş faturanın hiç düzenlenmemiş, davacı yönünden ise alınmamış kabul edileceği dikkate alındığında, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
… . Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş, davacı yönünden ise alınmamış sayılacağı, dolayısıyla fatura almama fiili nedeniyle kesilen dava konusu özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddinin gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.