9. Ceza Dairesi 2020/1735 E. , 2020/1314 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
1-5237 sayılı TCK"nın 61.maddesi uyarınca hakim somut olayda, suçun işleniş biçimini, suç işlenmesinde kullanılan araçları suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nın "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3/1.maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içinde ise de; Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289.maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, sözü edilen ilke ve hükümlere uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği takdirde yeterli bir gerekçe değildir. Bu açıklamalar ışığında, sanığın tefecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; somut olarak gerekçeleri açıklanmadan "suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zararın derecesi " şeklinde bir kısım yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilip deliller tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli şekilde faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında, Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen 04/03/2013 tarihli iddianamede yargılama aşamasında dinlenen tanıklar açısından faiz karşılığı borç para verdiğinin iddia edilmediği ancak dosya kapsamında mevcut ... isimli şahsın sanıktan faiz karşılığında borç para aldığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında anılan şahıslara yönelik tefecilik suçu nedeniyle kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, dava açılmış ve karar kesinleşmemişse davaların birleştirilmesi cihetine gidilmesi, hükme bağlanmış ise onaylı suretlerinin denetime olanak verecek şekilde dosya içine getirtilmesi, dava açılmamış ise söz konusu eylemler nedeniyle sanık hakkında suç duyurusunda bulunulması ve kamu davası açılması halinde iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmesi, iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması, ihbar edenin dilekçesinde belirtmiş olduğu ve iddianamede de ismi geçen ... ..."nın kimlik bilgilerinin tespiti ile tanık sıfatı ile bilgi ve görgüsüne başvurulması, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2012/63831 soruşturma sayılı dosyasından sanık hakkında tefecilik iddiası ile takipsizlik kararı verildiği anlaşılmış olduğundan dosyanın incelenerek onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması, sanık hakkında tefecilik yapıp yapmadığına yönelik ayrıntılı ve gizli kolluk araştırması yapılması, hangi beyan ve delillere neden üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılması sonrasında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilip, sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayini yerine, eksik araştırma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a) Sanığın iddianame içeriğine göre yalnızca ... isimli şahsa faiz karşılığı borç para verdiği, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme koşulu gerçekleşmediği halde sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanarak fazla ceza tayini,
b) Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, ,
c) Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmayan ... lehine vekalet ücretine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.