Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6365 Esas 2019/1995 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6365
Karar No: 2019/1995
Karar Tarihi: 25.03.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6365 Esas 2019/1995 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu ceza davası, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53 ve 58/9. maddeleri uyarınca hüküm giymesiyle sonuçlandı. İstinaf başvurusu esasen reddedildi. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olduğu, delillerin hukuka uygun elde edildiği, eylemlerin doğru biçimde nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu belirtildi. Kanun maddeleri, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53 ve 58/9. maddelerine uygun olarak yargılandığına dair detaylı bir açıklama yapılmadı.
16. Ceza Dairesi         2018/6365 E.  ,  2019/1995 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
    53, 58/9. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis
    cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre çocuklarını örgüte müzahir okula göndermenin ve zaman gazetesine abone olmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Tanıkların aşamalarda değişmeyen ve ayrıntı içeren istikrarlı beyanları ve toplanan diğer deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın Bylock kullanıp kullanmadığının tespiti için Bylock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Burdur Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.