11. Hukuk Dairesi 2019/2427 E. , 2019/5207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28/03/2014 tarih ve 2003/416 Esas, 2014/203 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili bankada çalışmakta iken dava dışı firmaya 20/03/1998 tarihli 25.000,00 TL (eski 25.000.000.000 TL) bedelli Genel Kredi Sözleşmesi ile senet karşılığı avans kredisi açıldığını, kredinin banka kredi mevzuatına aykırı olarak istihbarat raporuna göre şirket öz varlığının ve subjektif değerliliğinin olumsuz olmasına rağmen kefiller hakkında da gerekli araştırma yapılmadan kefalet ile yetinilerek davalının kişisel ihmal ve kusuruyla kullandırıldığını, müvekkilinin bu nedenlerle zarara uğratıldığını, kredi kullandırılan şirket ve kefilleri hakkında da icra takibi başlatıldığını, mevzuat hükümlerine aykırı, kullandırılan kredi dolayısıyla uğranılan zararın tahsili için BK, disiplin yönetmeliği ve banka mevzuatına dayalı olarak davalı hakkında Çorum 3. İcra Müdürlüğü’nün 2002/2408 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kredinin müvekkilinin banka şube müdürü olarak Çorum’da çalıştığı 1994-1999 yılları içinde açıldığını, bu nedenle alacağın müvekkili açısından zamanaşımına uğradığını, kredi açılırken usule aykırı işlem ve bankayı zarara uğratacak hiçbir eksiklik yapılmadığını, kredi borcunu karşılayacak ipotek, rehin ve kefalet gibi teminatlar alındığını, kredi borçlularının takip ve tahsili konusunda eksiklikler yapıldığını, bu durumun müvekkilinin değil alacaklı bankanın eksikliği olduğunu, alacağın likit olmadığını, itirazlarının haklı olduğunu, davacının asıl borçlular hakkında herhangi bir işlem yapmayıp doğrudan müvekkili hakkında işlem yapması sebebiyle kötü niyetli olduğunu, bu nedenle kötü niyet tazminatı taleplerinin olduğunu, müvekkilinin görev yaptığı dönemde Çorum Şubesinin kullandırılan krediler sebebiyle ihtisas bankası olarak kabul edilip, 2 kere teftiş geçirmek suretiyle dosyalarda eksiklik bulunmadığından müvekkilinin iki kez ödüllendirildiğini, kredi borçlusunun temerrüde düşmesinde müvekkiline yüklenecek bir kusur ve kasıt bulunmadığını, kredi borcunun da ödenmeye devam edildiğini savunarak davanın reddi ile davacının % 40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının kısmen kabulü ile Çorum 3 İcra Müdürlüğünün 2002/2408 Esas sayılı takip dosyasındaki asıl alacak miktarının 47.598,81 TL işlemiş faiz miktarının 124.039,89 TL olduğunun tespiti ile toplam 171.638,70 TL üzerinden takibin devamına, davanın itirazının iptaline, davacının %5 BSMV ile icra masrafı hususlarındaki taleplerinin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı hususundaki davacı tarafın taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 2.886,76 TL harcın temyiz edene iadesine,
10/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.