22. Hukuk Dairesi 2017/20386 E. , 2019/11808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda ödenmesi gereken faiz mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır.
Somut olayda, taraflar arasında iş sözleşmesinin 11.08.2010 tarihinde feshedildiği hususuna tartışma bulunmadığı, dava konusu kıdem tazminatı alacağına faiz yürütülmesini talep ettiği anlaşılmış olup mahkemece ıslah edilerek artırılan kısma ıslah tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
3-Hüküm altına alınan alacakların, ıslah dilekçesi ile artırılan kısımlarına uygulanması gereken faizi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır.
Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla, miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez. Hal böyle olunca, ıslah edilen alacak miktarları yönünden de faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine; "3.250,36 TL brüt kıdem tazminatı alacağının akdin feshi tarihi olan 11.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
Hüküm fıkrasının 2. bendi çıkarılarak yerine; "Davacının ücret alacağı talebinin kabulü ile; 12.560,47 TL net ücret alacağının 150,00 TL lik kısmının dava tarihi olan 22.03.2012 tarihinden itibaren, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
Hüküm fıkrasının 3. bendi çıkarılarak yerine; " Davacının ihbar tazminatı talebinin kısmen kabulü ile; 1.419,6 TL brüt ihbar tazminatının 100,00 TL"sinin dava tarihi olan 22.03.2012 tarihinden itibaren, bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.