5. Hukuk Dairesi 2017/21015 E. , 2017/26666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 07/11/2016 gün ve 2016/9438 esas 2016/11965 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiç birisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
Tapu kaydında göre, dava konusu taşınmazın ½ hissesi üzerinde dava dışı ... oğlu ..., ½ hissesi üzerinde dava dışı ... kızı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... oğlu ... ve ... kızı ...’ı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar milli bir bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahiplerinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmediği,
Anlaşıldığından;
Kapatılan 18. Hukuk Dairesi"nin 2016/9438 Esas, 2016/11965 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kısmen kapama kiraz bahçesi, kısmen kapama zeytin bahçesi niteliğindeki ... Köyü 465 parsel sayılı taşınmazın zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-) Tapu kaydında göre, dava konusu taşınmazın ½ hissesi üzerinde dava dışı ... oğlu ..., ½ hissesi üzerinde dava dışı ... kızı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... oğlu ... ve ... kızı ...’ı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar milli bir bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahiplerinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2013 yılında meydana gelen ani ısı düşüklüğü sebebiyle verimde azalma olduğu bilirkişi raporunda açıklandığına göre, ilçe tarım müdürlüğünün kiraz ve zeytin için bildirdiği son üç yılın, kuru şartlardaki (2011-2012-2013 yılları) verim, fiyat ve üretim giderlerinin ortalaması alınmak suretiyle zeytin ve kirazın bulunduğu arazinin m² değerinin belirlenmesi gerekirken, 2012-2013 yıllarına ait verimde aritmetik ortalamaya göre hesaplama yapıldığı belirtilmek suretiyle kirazın verimi 600 kg, satış fiyatını 4,25 TL, masrafı ise 1,020 TL, zeytinin verimi 580 kg, satış fiyatı 3,00 TL, masrafı ise 696 TL üzerinden hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
3-) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, bu oranı % 45 olarak uygulayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
4-) Kamulaştırma bedeline işletilecek faizin başlangıç ve bitiş tarihinin hükümde açıkça gösterilmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.