3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/898 Karar No: 2019/9128 Karar Tarihi: 30.04.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/898 Esas 2019/9128 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/898 E. , 2019/9128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Sanık hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2)Sanık hakkında mağdurlar ... ve ..."a karşı tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesinin son cümlesi gereğince uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından, tebliğnamenin tehdit suçu yönünden bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. a)Gerekçeli karar başlığında mağdurlar ... ve ...’un isim ve kimlik bilgilerine yer verilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması, b)Sanığın usulüne uygun şekilde kimlik tespiti yapılarak 5271 sayılı CMK’nin 147. maddesindeki hakları hatırlatılarak ve 191. maddesi uyarınca iddianame okunarak usulüne uygun şekilde savunması alınmadan, sadece, CMK"nin 231/5. maddesine ve savcının esas hakkındaki mütaalasına karşı diyeceklerinin sorulması ile yetinilip yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Kabule göre de; c)Mağdur ..."un jandarma ifadesinde sanığın kendisine ve oğlu olan diğer mağdur ..."a karşı "sizi öldürüm" dediğini beyan etmesi ancak savcılık ve mahkeme aşamasındaki ifadelerinde tehditten hiç bahsetmemesi, diğer mağdur ..."un hiçbir aşamada sanığın tehdidinden bahsetmemesi ve tanık beyanının da bulunmaması karşısında, sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine ilişkin soyut iddia dışında hangi somut delillere dayanıldığı gösterilmeden ve mağdur ..."un iddiasına ne suretle üstünlük tanındığı açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, d)Tarafların olaya ilişkin anlatımlarının farklı olması ve olayı gören tarafsız tanığın bulunmaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas -2002/367 Karar sayılı ilamı gözetilerek, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun tespit edilememesi nedeniyle, sanık hakkında kasten yaralama suçu açısından TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanmasını gerektirdiği halde, uygulanmamasına karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini, e)Kasten yaralama suçu açısından Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 30.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.