5. Hukuk Dairesi 2017/30953 E. , 2017/26664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26/04/2017 gün ve 2017/2063 esas 2017/11810 Karar sayılı ilama karşı davacı idare ile davalılardan ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiç birisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, farklı vekil ile temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edildiği,
Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından;
Dairemizin 2017/2063 Esas, 2017/11810 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki ... Köyü 43 parsel sayılı taşınmazın zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-) Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece 2013 yılında ... İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti,
2-) Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın özellikleri dikkate alınarak kapitalizasyon faiz oranının % 5 oranında kabulü ile buna göre hesaplama yapılması gerekirken, % 6 oranında alınmak suretiyle aza hükmedilmesi,
3-) Türkiye ortalamasına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3"ünden fazla olamayacağının düşünülmemesi,
4-) Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında 300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
5-) Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın 1.108,98 m² lik kısmı kanal vasfıyla ... Genel Müdürlüğü adına kaydedildiği anlaşıldığına göre hatalı olarak irtifak nedeniyle değer düşüklüğü hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
6-) Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, farklı vekil ile temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ... vd. peşin alınan karar düzeltme harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı ..."dan H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 270,00-TL. para cezasının alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.