
Esas No: 2022/1030
Karar No: 2022/3433
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/1030 Esas 2022/3433 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir boşanma davası sırasında erkek, ziynet alacağı, kusur belirleme, iştirak nafakası miktarı, tazminatlar ve tedbir nafakası taleplerinde bulundu. Kadın ise katılma yoluyla, erkeğin davasının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tazminat miktarlarına karşı itiraz etti. Bölge adliye mahkemesi, kadının bazı talepleri yönünden katılma yoluyla itiraz hakkının olmadığına karar vererek redetti. Bununla birlikte, erkeğin istinaf sebepleriyle ilgili olarak dava edildiği için kadının bütün talepleriyle istinaf edebilme hakkı olduğunu belirterek, bu hususta yapılan kararı bozdu. Bu kararın gerekçesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348/1 maddesi uyarınca, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen tarafın, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilmesiydi. Kanun maddesi, tarafın istinaf hakkının sınırlı olmadığını belirtmektedir.
Kanun maddesi hakkında detaylı açıklama:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 348/1 maddesi, temyiz eden tarafın kendisine tebliğ edilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunabileceğini belirtir. Kanun, istinaf hakkının sınırlı olmadığını, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen tarafın, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabileceğini ifade eder.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .. Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, katılma yoluyla istinaf talebinin, asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri, yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kadın tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmadığı, erkek tarafından da bu hükümlere ilişkin istinaf başvurusunda bulunulmaması nedeniyle, bu hükümler yönünden katılma yoluyla istinaf hakkı bulunmayan kadının, erkeğin davasının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi hükümlerine münhasır katılma yoluyla istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 348/1. maddesi gereğince istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir.
Somut olayda, her ne kadar, bölge adliye mahkemesince, davalı-karşı davacı kadının erkeğin davasının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek bu yönden istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de; hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edildiğine göre, davalı-karşı davacı kadının , davacı-karşı davalı erkeğin istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın davayı bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek ,erkeğin davasının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönlerinden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde kadının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı-karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.11.04.2022 (Pzt.)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.