Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2527
Karar No: 2022/4469
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2527 Esas 2022/4469 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı kurumda araştırma görevlisi olarak çalışırken, hafta sonları mesai yaptığını ancak ek ücretlerin ödenmediğini iddia ederek, tahsilini talep ettiği çeşitli alacaklar için dava açmıştır. Mahkeme, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, kararın gerekçe ve hüküm fıkraları arasında aykırılık olduğu, hafta tatili ücreti hakkında karar verilmediği, belirli süreli iş sözleşmesinin ihbar tazminatı alacağı doğurmadığı gibi, mahkemece harçtan muafiyet hükümlerinin dikkate alınmadığı gerekçeleriyle kararı bozmıştır. Kanuni dayanaklar: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297, 298/2 maddeleri, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 31, 56/b maddeleri, Harçlar Yasa’sının 13/j maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2022/2527 E.  ,  2022/4469 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde özetle; davacının davalı kuruma ait işyerinde 09.10.2002-31.08.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davalı işyerinde mesaisinin hafta içi 09.00-18.00 arası olduğunu, davacının yoğun işleri dolayısıyla hafta sonu mesai yaptığını, eğitim merkezindeki kurslar nedeniyle saat 21.00’e kadar mesaiye kaldığını, davalı Üniversitenin idari kadroda çalışan personele yemek ve yol ücreti verdiğini ancak idari kadroda olan davacıya bu ücretleri hiç ödemediğini, 2002 yılından beri Üniversitede çalışan davacıyla her yıl belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığını, iş akdinin 31.08.2012 tarihi itibariyle işveren tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden kanuni haklarınız ödenecektir denilerek feshedildiğini, ancak hiçbir ödeme yapılmadığını, davacının 2007 yılında 1.085,00 TL, 2008 yılında 1.156,00 TL, 2009 yılında 1.265,00 TL, 2010 yılında 1.429,00 TL, 2011 yılında 1.684,00 TL, 2012 yılında 1.684,00 TL brüt ücret aldığını, fazla mesai, hafta tatili çalışması, yol ve yemek ücretleri ödenmediğini iddia ederek 5.143,56 TL kıdem tazminatı, 3.443,30 TL ihbar tazminatı, 15.328,00 TL fazla mesai ücreti, 1.500,00 TL, hafta tatili ücreti, 11.968,79 TL yemek ücreti, 6.759,65 TL yol ücretinin doğduğu tarihten itibaren dönemsel işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesi ve tüm beyanlarında özetle; davacının 09.10.2002 başlangıç tarihli iş sözleşmesiyle araştırma görevlisi olarak işe başladığını, 2003 yılında işletme yüksek lisans programına başladığını ancak yüksek lisansı süresinde bitiremediğini ve programdan kaydının silindiğini, daha sonra 6111 sayılı Yasa gereği yeniden aktifleştirildiğini, davacının ...Bilimler Fakültesi Dekanlığındaki yüksek lisans eğitimini bitirememesi sebebiyle sözleşmesinin yenilenmemesini içeren yazısı üzerine davacının iş akdinin 31.08.2012 tarihi itibariyle sona erdiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, davacıya kıdem süresi olan 9 yıl 10 ay 23 gün üzerinden hesaplanan 16.576,38 TL kıdem tazminatının davacının banka hesabına 31.10.2012 tarihinde ödendiğini, davacıya iş akdinin yenilenmeyeceğinin 02.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve iş akdinin 31.08.2012 tarihinde sona ermiş olması nedeniyle ihbar tazminatı da alamayacağını, alacaklarının zaman aşımına uğradığını, davacının fazla mesai, hafta tatili, yemek ve yol ücreti alacağı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, 04.03.2021 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 inci maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Hüküm sonucu ile gerekçe arasında aykırılık olması, başka bir deyişle gerekçe hüküm çelişkisi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır.
    Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2 inci maddesinde de özellikle düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece karar gerekçesinde; davacının son ücretinin 1.684,00 TL brüt olarak kabul edildiği açıklanmasına karşın hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının aylık ücretinin brüt 1.815,90 TL şeklinde belirlenerek hesaplamaların yapıldığı anlaşılmıştır. Bu şekilde gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki meydana getirilmesi 6100 sayılı Kanun'un 298/2. maddesine aykırıdır.
    2- Davacı, dava dilekçesinde hafta tatili ücreti alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece istekle ilgili olarak hüküm kısmında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Karar bu yönden de hatalı olup hafta tatili ücreti alacağı hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 inci maddesine aykırıdır.
    3- Kabule göre de;
    Taraflar arasında davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı ve davacının ihbar tazminatı alacağının bulunup bulunmadığı ihtilaflıdır.
    Somut olayda; davacı, davalı Üniversite'de araştırma görevlisi olarak çalışmış olup, taraflar arasında çalışma süresi boyunca belirli süreli iş sözleşmelerinin imzalandığı, 02.07.2012 tarihli rektörlük yazısı ile son imzalanan sözleşmenin bitim tarihinden sonra yenilenmeyeceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece her ne kadar objektif neden bulunmaması nedeniyle davacıyla yapılan belirli süreli sözleşmelerin belirsiz süreli iş sözleşmesi şekline dönüştüğü kabul edilerek ihbar tazminatı alacağına hükmedilmiş ise de 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 31 inci maddesi, öğretim görevlisi ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasına cevaz vermekte olup bu durumda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11 inci maddesinde düzenlenen şartların varlığı aranamayacağından gerek ilk sözleşmenin, gerekse yenilenerek yapılan diğer sözleşmenin belirli süreli olarak yapılmasına imkân sağlandığı, zincirleme belirli süreli sözleşme yapılmasının da sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmeyeceği kabul edilmelidir. İşin niteliği itibarıyla her yıl belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren geçerli sebebin bulunduğu açık olup, taraflar arasındaki sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu anlaşılmakla davacının ihbar tazminatı alacağının kabulü hatalıdır.
    4- Son olarak mahkemece davalının 2547 sayılı Kanun'un 56/b. maddesinin delaleti ile Harçlar Yasa’sının 13/j. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğunun dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 13.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi