22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2603 Karar No: 2013/2653
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/2603 Esas 2013/2653 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2013/2603 E. , 2013/2653 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının "Satış ve Pazarlama Direktörü" olarak çalıştığını, işveren konumunda olduğundan iş güvencesinden yararlanmayacağını, yetersiz ve eksik bir performans gösterdiği için iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının yönetim kurulu üyeliğinin bulunmadığı ve sadece satış pazarlama direktörü olarak çalıştığı ve ayrıca feshin geçerli nedene dayandığını davalı işverenin ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı işverence temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir. İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Davacının dosyada mevcut organizasyon şemalarına göre, şirket genel müdürüne direkt bağlı Satış ve Pazarlama Direktörü olarak çalıştığı ve bu nedenle davalı şirket işlerinin bütününü yöneten işveren vekili yardımcısı konumunda bulunduğu sabittir. Bu durumda, işveren vekili yardımcısı olan davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü hatalıdır. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 12.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.