Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/21772
Karar No: 2022/3705
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/21772 Esas 2022/3705 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçundan doğrudan verilen adli para cezaları kesin niteliktedir. Ancak, yaralama suçunun irade açıklaması olduğunun kabul edilmesi halinde tehdit suçundan da hüküm kurulması gerekmektedir. Ayrıca, seçimlik ceza öngören kasten yaralama suçundan adli para cezası tercih edilirken tehdit suçundan hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilmemiş ve çelişki oluşturulmuştur. Tehdit suçundan kurulan hükmün gerekçesinde müştekilerin tehdit edildiği belirtilmesine rağmen sadece bir müştekiye yönelik hüküm kurularak çelişki yaşanmıştır. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, dolayısıyla sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kararın bozulmasına ve dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürü
4. Ceza Dairesi         2020/21772 E.  ,  2022/3705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre Ceza Genel Kurulunun 12/03/2013 gün ve 1515-202 ile 21/12/2010 gün ve 230-264 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir. Yerel Mahkemece sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nın 86/2- 62, 52/2. maddeleri gereğince doğrudan verilen 2.000,00 TL adli para cezası ile 86/3-a, 62 uyarınca doğrudan verilen 3000,00 TL adli para cezası karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda 1412 sayılı CMUK'nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel mahkemece sanığın müştekiye yönelik tehdit sözlerinin irade açıklaması olup olmadığı değerlendirilmeden ayrıca tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilerek suç vasfında yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenle kesin nitelikteki yaralama suçlarına ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1) Sanığın çıkan tartışma sırasında katılanı tehdit etmesi ve ardından darp etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminin kesintiye uğramaması karşısında, sanığın eyleminin kasten yaralama suçunun irade açıklaması olup olmadığı tartışılarak yaralama eyleminin irade açıklaması olduğunun kabulü halinde yalnızca kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine tehdit suçundan da hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de,
    a- Sanık hakkında seçimlik ceza öngören kasten yaralama suçundan kurulan hükümde adli para cezası tercih edilmesine rağmen tehdit suçundan kurulan hükümde yeterli olmayan gerekçe ile hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilmeyerek çelişki oluşturulması,
    b- Tehdit suçundan kurulan hükmün gerekçesinde sanığın müştekileri tehdit ettiğinin anlaşıldığı belirtilmesine karşın sadece müşteki İsmail Avcı’ya yönelik eylem nedeniyle hüküm kurularak, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanmaması suretiyle çelişki oluşturması,
    c- Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağı, sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca açılan davanın mağdurunun İsmail Avcı olduğu, somut olayda birlikte işlenen kardeşe karşı kasten yaralama suçunun mağduru ile tehdit ve kasten yaralama suçunun mağdurunun farklı olması nedeniyle anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253/3. maddesinin artık uygulama alanı bulmayacağı ve suç tarihinde sanığın mağdur ... Avcı’ya yönelik TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; CMK’nın 254. maddesi gereğince tehdit ve kasten yaralama suçu yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    d- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “ hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesi, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi