5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8490 Karar No: 2021/4880 Karar Tarihi: 21.10.2021
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/8490 Esas 2021/4880 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında baro levhasından kaydının silinmesine karar verilmesine rağmen, bazı duruşmalara katılıp bazılarına mesleki mazeret dilekçesi gönderdiği için kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ancak sanığın eylemleri, Avukatlık Kanunu'nun baro levhasında yazılı olmayanlar ve işten yasaklanmış avukatlar hakkındaki düzenlemesine uygun olduğu için idari yaptırım gerektirir ve Kabahatler Kanunu'na göre kabahat sayılır. Sanık hakkında uygulanabilecek idari para cezası için zamanaşımı süresi geçtiği için hükmün bozulmasına karar verildi ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı ve aynı Kanun ve yetkiye dayanılarak idari para cezası verilebileceği belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri: Avukatlık Kanunu'nun 63/1 ve 63/2 maddeleri, TCK'nin 262. maddesi, Kabahatler Kanunu'nun 2. ve 24. maddeleri, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. ve 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri, 5326 sayılı Yasa'nın 20/1. ve 20/2-c maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2018/8490 E. , 2021/4880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında 19/12/2008 tarihinden geçerli olmak üzere baro levhasından kaydının silinmesine karar verildiği halde ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/284 Esas sayılı dava dosyasının 30/12/2008, 20/01/2009, 12/03/2009, 25/08/2009, 29/09/2009 ve 14/10/2009 tarihli duruşmalarına sanık müdafi sıfatıyla katılmak, bazı duruşmalara ise mesleki mazeret dilekçesi göndermek şeklindeki eylemlerinin TCK"nin 262. maddesinde düzenlenen kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın eylemlerinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 63. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ""Baro levhasında yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmayan dava evrakını düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar"" şeklindeki düzenlemeye uygun olduğu ve aynı maddenin 2. fıkrasındaki ""Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir"" hükmü nedeniyle idari yaptırımı gerektirdiği, Kabahatler Kanunu"nun 2. maddesindeki düzenleme gereğince de karşılığında idari yaptırım uygulanması öngörülen haksızlığın kabahat olduğu, sanık hakkında uygulanabilecek idari para cezası için 5326 sayılı Yasa"nın 20/2-c maddesinde öngörülen 3 yıllık soruşturma zamanaşımı süresinin kabahat ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun"un 322 ve Kabahatler Kanunu"nun
24. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanun"un 20/1. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 21/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.