11. Hukuk Dairesi 2018/3508 E. , 2019/5202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/03/2017 tarih ve 2016/203 E- 2017/98 K. sayılı kararın davalı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2017/1670 E- 2018/550 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2006/25728 numaralı “STAG” ve 2010/45543 numaralı “STAG9000” ibareli 03, 05 ve 10. sınıflarda tescilli markaların sahibi olduğunu, davalı şahsın “STAX” markasının 03. sınıfta tescili için 2014/108296 başvuru numarası ile diğer davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, başvuruya karşı yaptıkları itirazın nihai olarak davalı Kurumun 2016-M-3675 sayılı kararı ile reddedildiğini, markalar arasında sesçil, okunuş ve görsel olarak iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğunu, tüketicinin davalının markasını gördüğünde müvekkilinin markası ile çağrışım kuracağını, davalı başvusundeki emtiaların aynı olduğunu bu açıdan iltibasın kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek 2014/108296 başvuru numaralı "STAX" ibareli markaya ilişkin davalı Kurum YİDK"nın 2016-M-3675 nolu kararının iptali ile markanın sicilden terkinine ve hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., markalar arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik olmadığını, markaların kapsadığı mal ve hizmetler aynı gruptaysalar da üretilen malların, ambalaj ve kullanım şekillerinin farklı olduğunu, davacının mallarının kozmetik sektöründe kullanılmayıp gıda takviyesi ve afrodizyak ürünlerde kullanıldığını, kendi ürettiği ürününü saç maskesi olarak kullanıldığını, tüketicilerin ürünleri satın alırken hassas davrandığını ve içeriğini inceleyerek aldığını, ürünlerin rastgele alınacak ürünler olmadığını, davacının markasını kozmetik sektöründe kullanmayıp marka üzerinde hakimiyet kurma çabası içinde olduğunu, talebin haksız ve kötüniyetli olduğunu, uzun zamandır markayı kullandığını ve sektörde tanındığını, tanıtım için ciddi yatırım yaptığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu olayda 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki koşulların gerçekleşmediğini, tarafların mallarının hitap ettiği tüketici kitlelerinin uzmanlardan oluştuğunu bu nedenle iltibas ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markaların 03. sınıf mallar bakımından aynı tür olduğu, marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğu, dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK."nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK’nun 2016-M-3675 sayılı kararının iptaline, 2014/108296 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı ve davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kurumdan alınmasına, 10/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.