11. Hukuk Dairesi 2018/3492 E. , 2019/5201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/01/2017 tarih ve 2015/472 E- 2017/4 K. sayılı kararın davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2017/1693 E- 2018/553 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı kurum vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1999/018215 numaralı 03, 05, 16 ve 2002/24097 numaralı 21, 24, 35 sınıflarda tescilli “LUCİ” ibareli markaların sahibi olduğunu, 5000’i aşkın satış noktasında ürünlerinin satış ve dağıtımını yaptığını, davalı şahsın “LUCY LİU” markasının 25 ve 35. sınıflarda tescili için 2014/21239 başvuru numarası ile diğer davalı Kuruma başvuruda bulunduğunu, başvuruya karşı yaptıkları itirazın nihai olarak davalı Kurum YİDK’nın 2015-M-9286 sayılı kararı ile reddedildiğini, davalı şahsın markasının ayırd edici vasfı bulunmadığını, markaların aynı ve ayırd edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu, aynı mal ve hizmetler bakımından başvuruda bulunduğundan bu durumun markalar arasında karıştırmaya ve ilişkilendirmeye sebebiyet vereceğini ve davalıya ekstra avantaj sağlayacağını, davalının markasının seri marka imajı elde edeceğini, davalının müvekkilinin tanınmışlığı ve itibarından yararlanacağını, müvekkilinin zarara uğrayacağını, davalı markasının müvekkilinin markaları ile açıkça iltibas yarattığını, ayrıca başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek 2014/21239 başvuru numaralı "LUCY LİU" ibareli markaya ilişkin davalı Kurum YİDK"nun 2015-M-9286 nolu kararının iptali ile markanın sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... ve Marka Kurumu vekili, Kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının redde mesnet markaları ile davalının markası karşılaştırıldığında ortak sınıfın 35. sınıf olduğu, taraf markalarının anlamsal olarak farklı olduğu, ancak telaffuzları bakımından farklılaştırılmadığı, davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve her iki işareti yan yana koyarak karşılaştırma imkânı olmayan kişinin zihnindeki intibanın itiraza mesnet gösterilen markanın bıraktığı intiba ile benzerlik arz edeceği, markaların söylenişi ve vurgusu üzerinde yarattığı etkinin tamamen aynı kelimelerde toplandığı, markaların görsel olarak birbirine benzediği, davacının itiraza mesnet markaları ile davalının marka başvurusundaki işareti karşılaştırıldığında davalı markasının görsel, fonetik ve bıraktıkları genel intiba bakımından aynı olduğu bu sebeple markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu, davacının markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi gereği tanınmış marka olduğu iddiasının ispat edilmediği gerekçesiyle davanın YİDK iptal talebi yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile, 19/09/2015 tarih 2015-M-9286 sayılı kararının 35/01, 02, 03, 04, 05 grup hizmetler yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu başvuru henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı kurumun temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı kurumdan alınmasına, 10/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.