12. Hukuk Dairesi 2014/2458 E. , 2014/5247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/631-2013/825
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan çeklere dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlular vekili takibin kesinleşmesinden sonraki safhada 6 aylık zamanaşımının dolduğunu, ek beyan dilekçesinde de 05.08.2010-28.07.2011 tarihleri arasında zamanaşımının gerçekleştiğini beyan ederek icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece alacaklının icra dosyasında yaptığı taleplerin zamanaşımı süresini kestiği belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir.
6762 Sayılı TTK."nun 726.maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK.nun 6273 Sayılı Kanunun 8.maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır.
İlke olarak, herhangi bir kanun veya düzenleyici kural, hukuksal sonuçlarını yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da, yasaların, yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilememeleri, yani geçmişe etkili olmamalarıdır. Yasaları uygulama durumunda bulunanlar, başta mahkemeler olmak üzere, onları geriye yürür sonuçlar doğuracak şekilde yorumlamamakla yükümlüdürler. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Kanun koyucu bu kaidenin aksine düzenleme yapabilir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun; 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860 E., 1988/232 K.; 13.10.2004 gün ve 2004/10-528 E., 2004/533 K.; 06.04.2005 tarih ve 2005/10-183 E., 2005/241 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
6763 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Mer’iyet Ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 2.maddesinde Türk Ticaret Kanununun mer"iyetinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükmüne tabi olacakları düzenlenmiştir. Yine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1.maddesinde; “Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde Türk Ticaret Kanunu"nda zamanaşımı sürelerinin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktad
Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında, çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK."nun 726.maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıldır.
Somut olayda, takibe dayanak çeklerin keşide tarihleri 09.01.2008, 08.02.2008 olup, ibraz süreleri 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, çekler altı aylık zamanaşımı süresine tabidirler.İcra takip dosyası incelendiğinde 29.11.2012 tarihinde alacaklı vekili tarafından borçlu İbrahim Bebek"in SGK ve tapu kayıtlarının sorgulanması,araç sorgusunun yapılması talep edilmiş olup söz konusu işlemden sonra şikayetin yapıldığı 06.08.2013 tarihine kadar dosyada zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
O halde, mahkemece, şikayetçi borçluların zamanaşımı itirazının kabul edilerek, İİK"nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun"un 71/son maddesi yollaması ile 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir.
Öte yandan gerekçeli karar başlığında şikayetçilerin tümünün isminin yer alması zorunlu olup, bu zorunluluğa aykırı davranılarak şikayetçi İbrahim Bebek"in isminin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
HRN