Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7410
Karar No: 2013/22823

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/7410 Esas 2013/22823 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/7410 E.  ,  2013/22823 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, 10.02.2009-17.01.2011 tarihleri arasındaki sigortalılığının 5510 sayılı yasanın 4-a maddesi kapsamında sigortalılığı olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    13.05.1988-17.01.2011 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu (kesintili), 01.06.1994-11.10.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı yasaya tabi kesintili sigortalılığı bulunan davacının, 10.02.2009-17.01.2011 tarihleri arasındaki 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine tabi zorunlu sigortalılığının 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılığı ile çakışması sonucu iptal edildiği anlaşılmaktadır.
    Davada öncelikle çözülmesi gereken sorun, davacının çakışan dönemde hangi yasal düzenleme çerçevesinde sigortalı olduğu hususudur.
    Davanın yasal dayanağı, ihtilaf konusu dönemde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile aynı Yasanın 53. maddesidir. 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, … Tarımsal faaliyette bulunanlar, …” sigortalı sayılmışlardır.
    Sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen 53. maddenin birinci fıkrasında ise, sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.
    Bu bağlamda 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde, 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 33. maddesi ile yapılan değişiklik üzerinde de durmakta yarar vardır. Anılan değişiklik ile, 53. madde “Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
    bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır..." şeklinde değiştirilmiş ise de; 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe dair 215/b. maddesindeki, "...33...maddesi yayımı (25.02.2011) takip eden ayın birinci günü (01.3.2011)yürürlüğe girer." düzenlemesi ile, "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz." şeklindeki aynı yasanın geçici 33. maddesi gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde, 5510 sayılı Kanunun 53. maddesinin, 6111 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki halinin esas alınacağı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle, ihtilaf konusu dönemde davacının ürün satışlarından prim tevkifatının yapılıp yapılmadığı ve Kurum kayıtlarına intikali araştırılarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyetinin varlığı ve süresi yönünden gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; nerede oturduğu, kendi mülkü veya miras yolu ile elde ettiği mülkte mi? yoksa ortaklık ya da kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi? tarımsal faaliyette bulunduğu; varsa, ortaklık veya kiralamaya ve arazi miktarına ait delillerin neler olduğu, icar sözleşmesi bulunup bulunmadığı; ilçe tarım müdürlüğü, tarım kredi ile yağlı tohumlar veya ürettiği ürün çeşitlerine göre üyesi olma ihtimali bulunan diğer kooperatif kayıtlarının başlangıç ve bitiş tarihleri; hangi tür ürünler ektiği, ne kadar ürün elde ederek nerelere sattığı, ürün teslimlerinden Bağ-Kur prim tevkifatı yapılıp yapılmadığı, tarımsal faaliyete ara verip vermediği, zirai kurum kayıtlarının başlangıç ve bitiş tarihleri, kooperatif ve bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanıp kullanmadığı, ortalama gelirinin ne kadar olduğu ve geçimini sağlamaya yetip yetmediği, tohum veya gübre alımlarına ilişkin belgeleri bulunup bulunmadığı, ruhsatlı veya satın almaya ilişkin sözleşmesi ile malikinin beyanı da alınmak suretiyle zilyetliğinde olan traktörü bulunup bulunmadığı, hayvanı; dolayısıyla hayvan satış sözleşmeleri veya süt satımına ilişkin müstahsil makbuzları bulunup bulunmadığı hususları dava konusu dönem içerisinde görev yapan muhtar veya azalar ile, ilgili kişi ve kurumlardan sorularak ve zabıta marifetiyle araştırılıp somut verilere dayalı tespit yapılarak, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirme yapılıp, davacının ihtilaf konusu olan çakışan dönemde 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendi çerçevesinde tarımsal faaliyetinin varlığı kuşku ve duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmeli, yapılacak araştırma sonucu, davacının ihtilaf konusu dönemde tarımsal faaliyetinin bulunmadığının tespiti halinde, çakışan dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olduğu kabul edilmelidir.
    Çakışan dönemde tarımsal faaliyetin varlığının tespiti halinde, anılan Yasanın “Sigortalı Sayılmayanlar” başlığını taşıyan 6. maddesinin (ı) bendinin “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile
    tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./25.mad) belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar, … 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.” hükmü gözetilerek, davacının tarımsal faaliyetten elde ettiği gelir belirlenerek, 5510 sayılı Yasanın 82 maddesi uyarınca Türkiye Ziraat Odalar Birliğinden davacının ihtilaflı dönemde sahip olduğu taşınmaz miktarı ve niteliğine göre 06.03.2009-10.02.2010 tarihleri arasında bu taşınmazlarda bulunulan tarımsal faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan gelirin aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt sınırının 2009yılı için 16 ve 2010 yılı için ise 17 katından az olup olmadığı sorularak, davacının 5510 sayılı yasanın 6/1-ı bendi kapsamına girip girmediği belirlenerek, sonucuna göre çakışan dönemde anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde sigortalı sayılıp sayılmayacağı irdelenmeli, 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendi kapsamında sigortalı sayılamayacağının belirlenmesi halinde de, çakışan dönemde davacının 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olduğu kabul edilmelidir.
    Davacı yönünden, çakışan dönemde, 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık şartlarının varlığı halinde, ihtilaf konusu dönem yönünden önce başlayan sigortalılığın anılan Yasanın 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılık olduğu ve bu hali ile Kurumun çakışan 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılığın iptali işleminin yerinde olduğu gözetilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi